Ankara – Yaklaşan yerel seçimler öncesi on binlerce aday ve aday adayının bu maratondan başarılı çıkması için küçük ama çok önemli detaylara dikkat etmesi gerekiyor. Örneğin konuşmaları içinde “ama, neden” kelimesini yerine “çünkü, nasıl” kelimelerine yer vermek, vücut dili eğitimi alsalar bile bu eğitimi içtenlikle yerine getirmek gibi.
Belediye başkanlığı, meclis üyelikleri, hatta muhtarlık koltuğuna oturmak için bir fırsat olan 2014 yerel seçimlerine aylar kala aday ve aday adayları siyaset meydanına çıkmaya başladı. Şu an hummalı şekilde çeşitli siyasi kampanyalarla gündemde kalabilmek, kendilerini, vaat ve projelerini anlatmak için seçmenleriyle buluşmaya hazırlanan adayların en fazla üzerlerinde çalışmaları gereken unsurlar arasında hitabet yeteneği, özenle seçilmiş cümleler, doğru ve yeterli miktarda ifade etme, etkin vücut dili büyük önem taşıyor.
Bu noktada önemseyen küçük hatalar bile hitap edilen kitlede negatif algıya yol açabiliyor. Seçmenin beyninde yanlış profile sahip olan adayların olayı toparlamaları çok zor hatta imkansız olabiliyor.
NLP Uzmanları Derneği ve NLP DAP Merkezi Başkanı Mustafa Kılınç, gelişmiş ülkelerde siyasilerin her şeyden önce kişisel gelişim eğitimine önem verdiklerini, bu eğitimin kendilerine başarının kapısını çok daha kolay açtığını kaydetti.
-Obama’nın “Birlikte Kazanacağız” sloganı-
Obama’nın aldığı siyasi koçluk eğitimi, mükemmel beden dili ve ürettikleri “birlikte kazanacağız” sloganıyla dünyaya hükmeden bir ülkede ilk zenci lider olarak tarih yazdığını anımsatan Kılınç, şunları söyledi:
“İnsan beyni muhteşem bir sistem. Dış dünyada algıladığı her şeyin bir anlamı, yeri var. Buna günlük hayatımızda veya topluluk önünde hiç fark etmeden kullandığımız sözcükler, jest ve mimiklerimiz de dahil. Farkında olmadan karşı tarafa öyle mesajlar veriyoruz ki çoğu zaman yanlış bir algı oluşturup karşı tarafı itiyoruz, bizimle ilgili düşüncelerini olumsuza yöneltiyoruz. Bu nedenle yerel seçimlerde o on binlerce kişinin sahneye çıktığı siyaset arenasında siyasi koçluk eğitimi büyük önem taşıyor. Bu aday adaylarının ve adayların çok önemli bölümü ne yazık ki yarıştan başarısızlıkla ayrılacak. Kazananlar kadar kaybedenlerin de bu süreci lehlerine çevirmeleri için aday olamasalar da, olup da kazanamasalar bile yaşam standartlarını yükseltmeleri, bu yarışta başarıya ulaşmaları için siyasi koçluk eğitimi almalarını öneriyoruz.”
Verdikleri siyasi koçluk eğitim programlarıyla doğru beden dili ve hatasız sözcük kullanımının aday olma süreci ve sonrasında kişiler tarafından kullanılarak, yaşam kalitelerinin yükselmesini sağladığını belirten Kılınç, şöyle devam etti:
-”Sözcüklerin gücü”-
“Etkili beyin kullanımı ile etkin beden dili kullanımını ve doğru sözcük kalıplarını yerleştirerek, başkalarına görünmeyeni görebilme vizyonunu, nedenden ziyade nasıl sorusunu sormayı, sorundan ziyade sonuca odaklanmayı, biz bilincine uygun yürüyen takımdaşlık ruhunu oluşturmalarını, en temel başarı programı olan; hedefi, eylemi, duyusal keskinlikle birlikte esnekliği yaşama geçirmelerini, mazeretlerin haklılığı yerine başarının hazzına odaklı ilerlemelerini, güç, başarı ve sevgiyi davranış kalıbı haline getirmelerini sağlıyoruz. Örneğin sözcüklerin gücü… İnsan algısı duyduğunu kabul eder ve duyduğu kelimelerden kodlar oluşturarak karşı tarafı bilinç altında öyle oturtur. Sözcükleri kullanırken çok dikkatli olmak lazım. Koskoca cümlede sarf ettiğiniz bir “ama” sözcüğü ondan önce söylediğiniz her şeyi çürüteceği gibi karşı tarafın algısında olumsuzluk uyandırarak cümlenin devamında söylediğiniz şeylerin önemini yitirecektir. Buna karşının “ama”nın yerine “çünkü” kelimesini kullanırsak bütünleştirici yapısından dolayı karşı tarafı hem ikna eder hem de durumu benimsemesini sağlarız. Tıpkı neden sorusunun suçlayıcılığının yanında nasıl kelimesinin çözüm üretici yapısında olduğu gibi. Suçlu arar algısı yaratan, karşı tarafı tedirgin edip, panikle hata yapmasını sağlayarak sizden uzaklaşmasına sebep olan “neden” sözcüğü yerine “nasıl” sözcüğünü kullanarak sorundan çok çözüme yönelmiş, sağlıklı analiz etme fırsatı sunmuş oluruz.”
Bir eylemi, düşünceyi, duyguyu içselleştirip beyinde bütünleştirememe durumunda alınan hiçbir siyasi koçluk veya kişisel gelişim eğitimlerinin bir anlamı kalmayacağını belirten Mustafa Kılınç, özellikle vücut dili kullanırken bu bütünleşmeyi sağlamanın büyük önemi olduğunun altını çizdi.
Vücut dilini en iyi kullanan dünya liderlerinden birinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunun altını çizen Kılınç, “Erdoğan’ın başarısında vücut dilini içselleştirerek kullanmasının çok büyük yeri var” diye konuştu.