Kuşların EN GÜZELİ, EN BİLGİNİ EN ÇALIŞKANI, EN DÜRÜSTÜ, Anka Kuşuymuş. Kaf dağında yaşarmış.
Bir zamanlar kuşların ülkesinde her şey kötü gidiyormuş. Denizler kirli, kentler pis, yöneticiler beceriksiz, geçim zormuş. Yavrularının geçimi tehlikedeymiş.
Düşünmüş, Kaf Dağında yaşayan Anka Kuşu'na danışmaya karar vermişler. Yüzlercesi çıkmış yola.
Az gitmişler, uz gitmişler, kimisi güzel bir vadide, "Burası bana göre" deyip kalmış. Kimisi bir göl kenarına inmiş. Yorulanlar: "Benden bu kadar" deyip, pes etmiş aramaktan.
… çoğu da gördüğü bir leşe çöreklene vermiş hemen.
Otuz kuş ulaşabilmiş Kaf Dağı'nın ardına. Bir de bakmışlar, Anka Kuşu kendileri gibi bir kuşmuş.
"ANKA KUŞU BİZMİŞİZ. ANKA KUŞU OLDUĞUMUZU ANLAMAK İÇİN HARCAMIŞIZ BUNCA EMEĞİ, ÇEKMİŞİZ BU ZAHMETİ."
Dönmüşler ülkelerine, sıvamışlar kollarını, en güzelini yapmak ve yaşamak için.
Tüm diğer Anka Kuşlarına sevgilerle.