Aşkın Beyin Üçgeni

Merhabalar Sevgili idealhaber.com ailesinin çok değerli bireyleri ve sevgili okuyucularımız. Yaşarken iki seçeneğimiz var. Beynimizi kullanmak ya da beynimiz tarafından kullanılmak. Ne yapıyor olursanız olun yaptığınız her işte beyin üçgenini yanınıza alın. Şimdi muhteşem aşk yolculuğuna giderken “BEYİN ÜÇGENİ” nin iten ya da çeken kalıplarına birlikte bakalım..

Farkı Yaratan Her Zaman Farktır. Şimdi sizde fark yaratın.

“Beynini kullanabilen insan

düşünce ve davranışlarının efendisi olur.”

“Mustafa Kılınç”

Zihinsel açıdan kendinizi ne kadar kontrollü ve güçlü hissederseniz bakış açınız da o kadar olumlu olacaktır. Mutlu aşkın kollarını açmış sizi beklediğini düşündüğünüzde sizde kollarınızı ona doğru açmış olacaksınız. Aşkın sizden kaçtığını ya da kısmetinizin kapalı olduğunu düşündüğünüzde ise kollarınızı ve Beyninizi kilitleyecek ve aşka doğru yelken açamayacaksınız. Bu nedenle önce endişelerinizden sıyrılın. Bu evren çok büyük ve gerçek aşkınız bir yerlerde sizi bekliyor, sizi istiyor. Sizin ona koşmamanız onu da duraksatıyor. Haydi, harekete geçin.

Bu gezegende milyarlarca kişi yaşamakta ve o milyarlarca kişi de aynı ‘gerçek aşk’ hayalinin peşinde… Biri ya da birileri, zira birden çok olma durumu da vardır, muhakkak sizin gerçek aşkınız.

Çünkü bu hayatta herkesin bir tanığa ihtiyacı var ve herkesin de bir tanığı var.

Yeter ki gönül gözünüz onu görebilsin. O tanık belki çok yakında belki de dünyanın öbür ucunda, sen kollarını aç ve bir adım at, o sana koşarak gelecektir.

Haydi, şimdi düşünme yönteminiz üzerinde yeniden düşünün. Düşünce sisteminizi değiştirdiğinizde hayal gücünüz gelişecek, sınırları zorlayacak, risk almaktan zevk alacak böylelikle de yepyeni fırsatlar yaratacak, içinde bulunduğunuz durumdan dışarı atlayacak ve mutlu aşkı ‘gerçek aşk’ınızla yaşayacaksınız.

Size bütün bu güzel duyguları veren sizin gerçek aşkınız mı? Beklediğiniz aşk mı?

Onu kaybetmekten veya onu bulamamaktan endişeleniyor musunuz? Öyleyse;

Sizi korkutan en önemli şey ne?

Sizin beklentileriniz ne? Siz Tam olarak aşk’ınızdan ne bekliyorsunuz?

Siz, onun için neler yapamazsınız?

Peki, ya o, sizin için neler yapamaz?

Haydi, gelin bu soruların cevaplarını verin. Güç sizde. Siz Neyi isterseniz onu alacaksınız.

AŞK YOLCULUĞUNDA SEÇİMLER…

“Düşünce şeklinizi değiştirdiğinizde

hayatınızı da değiştireceksiniz.”

Tercih ettiklerimiz hayatımızda olanlardır, tercih etmediklerimiz de arka planda sakladıklarımız. Bu nedenle gerçekliğimiz her an değişebilir. Bugün önde olan yarın arka plana atılabilir ya da tam tersi olabilir. Burada söylemek istediğim şey, tercih etmediklerimiz bile potansiyel gerçeklerimizdir.

Bu nedenle geçmişte verdiğiniz karardan pişmansanız, pişman olmak yerine harekete geçin ve o tercihinizi bugünün gerçekliği haline getirin. Hiç zor değil. Sadece harekete geçmek gerek.

Soru: Bu şekil iç bükey mi yoksa dış bükey mi?

Cevap: Önemli olan bakış açısı. Gerçekliği siz yaratırsınız. Aşkta da durum böyle. Neye inanırsanız, neye inanmayı tercih ederseniz o doğrudur. Bu çizgide ne gördüğünüze siz karar verin. Size bir iç bükey lazımsa onu iç bükey olarak değerlendirin ya da tam tersi… Sizin kararınız, sizin tercihleriniz aşk hayatınızı belirleyecektir.

Gerçekliğimiz Seçimlerimizdir…

Bu seçimlerle ister dünyayı kendinize zehir edersiniz, isterseniz de coşkuyla aşkı yaşarsınız. Karar sizin. Olumlu Düşünün ve Yaşamı Güzelleştirmek için Bir Arada Olun, Zorlaştırmak İçin Değil…

Sadece isteklerinizin farkında olun!

Sevdiğini Kendine Nasıl Bağlarsın?

Önce huzurla… Gereksiz konuşursan, şikayet eden bir kadın olursan, geçmişi eleştirip temcit pilavı gibi önüne getirirsen uzaklaştırırsın adamı kendinden. Burada da bağışlayıcı olmak gerekiyor. Geçmiş deneyimlerin hepsi için kabule geçip dinleyici, sakin ve aşka odaklı olursan onu kendine bağlarsın. “Bu ilişki ne olacak, bizim sonumuzda ne olacak,” gibi düşünürsen tamamen kaybedersin. Hem kendini hem onu kaybedersin. Enerjini yükselteceksin ve eğer onun enerjisi seninle denkse zaten senindir.