KAYBETME korkusu – kazanma ihtimali?
İnsanlar davranış kalıpları gereği sahip oldukları bir şeyi kaybetmemek için, sahip olmadıkları bir şeyi kazanmak adına harcayacaklarından daha fazla çaba sarf ederler.
“Kaybetme korkusu, birçok kişi için kazanma ihtimalinden çok daha güçlü bir motivasyon aracıdır.”
İnsanların sizden bir şey almasının veya her hangi bir seçim yapmalarının temelinde mantıklı gerekçenin oranı %10’dur. Mantığınız size, insanların mümkün olabildiği kadar fazla seçenek istediğini ve bunların arasından mantıklı bir seçim yaptığını söylüyor.
“Hiç bir şey gerçekten bu kadar uzak olamaz!”
Meydanlardaki konuşmalarınızda proje, seçenek, üretim, hizmet vb gibi alanlarda seçeneklerinizi ne kadar çok arttırır ve anlatırsanız seçmen kitleniz de kadar “düşünsel uyumsuzluk” ortaya çıkar. Seçeneklerin çok olması, fazla vaatlerde bulunmak insanları çok bunaltıyor. İnsanlar seçenek ister. Bu kendilerini özgür hissetmelerini sağlar. Ancak çok fazla seçenek sunarsanız, insanların şaşırmalarını sağlarsınız.
Amacımız onlarda “düşünsel uyumsuzluk” oluşturmak, şaşırmalarını ve donakalmalarını, bunalma ve sıkılmalarını sağlamak değil, öyle değil mi?
Sonuçta meydanlarda toplanan insanlar,
Yönlendirilmeyi ve ikna edilmeyi isterler. Bir grubu ikna etmek bir kişiyi ikna etmekten çok daha kolaydır.
İnsanların bilinçaltlarına hitap ederek onları yönlendirebilirsiniz.
Mesajınızı görsel, işitsel ve dokunsal kanalda sunmalısınız.
İnsanlar her zaman kontrolün kendilerinde olduğuna inanmak isterler ve bunu hissettirdiğinizde mutlu olurlar. Kontrolün kendilerinde olduğu izlenimini verin.
Çok fazla seçenek, insanların donakalıp ne yapacaklarını şaşırmalarına neden olur. Daima onları en iyi seçime yönlendirmek için hazırlanın.
Ne istediğinize tam olarak odaklanın. Geleceği şimdide yaşayın. Görün / Duyun / Hissedin.
İnsanlar, teklifin nasıl sunulduğuna bağlı olarak karar verirler. Teklif ve mesajlarınızı pozitif güçte verin.
Paraya sahip olmak “bir olaya” sahip olmaktan çok farklıdır.
Beyninizin komik bir organınız olduğunu her an hatırınızda tutun. Bir şeyleri yapmaya başladığınızda bunlara alıştığınızı hatta başlangıçta itici gelse bile sevmeye başladığınızı belki de deneyimlemişsinizdir. Belli davranış ve belli törenleri tekrar tekrar yapmak insanların bakış açılarını ve tutumlarını değiştirmelerinde en önemli etkendir.