Çoğu insan iyi bir gelecek için hayatlarında başarıyı arar. Ama bunlardan kaçı gerçekten başarıyı yakalamıştır? Eğer bilgi bir güçse, başarı için sizden beklenenleri bilmeniz gerekiyor. Peki nasıl? Gözlemleyerek ve sorular sorarak... İnsanların başarı için farklı görüş ve yorumları var. Muhtemelen, başarı hakkındaki kimi klişeleri hepiniz duymuşsunuzdur. Bunlardan bazıları doğru olabileceği gibi yanlış yönlendirici de olabiliyor. Peki kariyer yolculuğunda başarıyı sağlayacak görüşlerden hangisi mit, hangisi gerçek? Yazar Sue Morem “how to get a job and keep it” isimli kitabında başarı üzerine söylenen mit ve gerçekleri sıralamış. İşte size çoğumuzun da inandığı başarıyla ilgili görüşler:
Çok çalışmak yeterli değil
Ağır ve yoğun çalışan birçok insan hedeflemiş olduğu başarı seviyesini yakalayabilmiş değil. Eğer tüm gününüzü başarılı olacağım diye yoğun çalışarak ve mesailere kalarak geçiriyorsanız, günün sonunda mutlaka bitkinsinizdir. Eğer bu tür bir çalışma şekli sizin için başarının ilk anahtarıysa, onu elde etmek de o kadar zor olacaktır. Tek yaptığınız “çok fazla” çalışmaksa, aslında kendinizi hiç de başarılı hissetmemeniz doğal. Çünkü kendinizi başarılı olmaya değil, çok çalışmaya odaklıyorsunuz. Başarılı insanların çoğu bir plan ve program dahilinde çalışırken, kişisel gelişimlerine de vakit ayıran insanlar. Kim olduğunuzun, yaptığınız iş kadar önemli olduğunu unutmayın.
Okul hayatında alınan yüksek notlar, iş hayatındaki başarının garantisi değil
Çoğu genç öğrencilik zamanlarında elde ettikleri başarıların, kendilerine kariyer yolculuklarında da faydalı olacağına inanır. Bir anlamda bu doğru olabilse de, iş hayatındaki başarı sadece buna bağlı değil. Artık işveren üniversite tercihi yapmayı da bir kenara bırakmışken, sizce okulda aldığınız notlar tek başına önemli mi? Burs değil, iş arıyorsunuz. Eğer bir işte çalışıyorsanız, okul hayatı bittiğine göre ona göre hareket etmeye başlayın. Bir gün okula gitmediğinizde kaçırdığınız konuları arkadaşlarınızdan öğrenebilirsiniz. Ancak iş hayatı farklı. İşiniz size bağlı ve gitmediğiniz bir gün diğerlerinin işini de aksatabilir. Sonuç olarak mülakat esnasında sadece okulda aldığınız notlar yeterli değil.
Yetenek ve bilginin yanında iyi bir iletişim de önemli
Her gün işe gidip kendinizi yöneticinize göstermekten öte, işvereniniz sizi dakik, iyi görünümlü, heyecanlı ve işinize odaklanmış görmek ister. Bunu başarabilenler daha avantajlı. Hiç, birisi hakkında “çok profesyonel”, “çok optimist” diye konuşulduğunu duydunuz mu? Belki! Ama “çok karamsar”, “hiç gülmüyor”, “güvenilmez” gibi lafları daha çok duymuşsunuzdur. Çünkü iş yerinde olumsuz yönler daha çok ön plana çıkar ve konuşulur. İş arkadaşlarınızla geliştireceğiniz ilişkiler de kariyer yolculuğunuzda adınızdan iyi söz edilmesini sağlar.