Yaşamın Anlamı
B. C Forbes diyor ki;
“Tarih, en büyük başarıları kazananların genellikle başarıya ulaşmadan önce yürek parçalayıcı engellerle karşılaştıklarını gösterir.
Kazandılar, çünkü yaşadıkları yenilgilerin cesaretlerini kaybetmelerine izin vermediler.
Zengin bir adam ve oğlu dünyanın sanat eserlerini toplamayı seviyorlardı. Koleksiyonlarında Picasso’dan Raphal’e kadar birçok meşhur sanatçının nadide tabloları vardı. Baba oğul zaman zaman köşelerinde birlikte oturup, satın aldıkları sanat eserlerini dikkatle ve hayranlıkla seyredip yorumlarda bulunurlardı.
Vietnam Savaşının çıktığı sıralar, oğul savaşa gitti. Kendisi cesur ve mert biriydi ve bir çatışmada yaralı arkadaşını kurtarmaya çalışırken vurularak öldürüldü. Babası önce ölüm haberini, sonra oğlunun naaşını aldı ve hayattaki tek oğlunu büyük bir üzüntü ile toprağa uğurladı.
Yaklaşık bir ay sonra bir akşam üzeri, adamın evinin kapısı çalındı. Elinde büyük bir paket ile bir genç duruyordu; “Efendim, siz beni tanımazsınız” dedi genç adam.”Oğlunuzun hayatını kurtardığı asker benim. O gün oğlunuz pek çok hayat kurtardı ve kalbine mermi isabet etmişken beni güvenli bir yere taşıdı ve hemen sonra öldü. Sürekli sizden ve sanatı ne kadar çok sevdiğinizden bahsederdi” dedi.
Genç adam elindeki paketi uzattı;
“Bunun sizin için önemli olmadığını biliyorum” dedi. “Büyük bir sanatçı değilim, fakat oğlunuz bunun sizin olmasını isterdi”. Baba paketi aldı ve bir de baktı ki……
Evet! Yaşam, yaşam ve yaşam. Dünya kimseye kalmaz. Doğduğunuzda anne kucağında başlayan yaşam ve sevgi sosyal çevremizde gelişir. Sevgi öncelikle içinde bulunduğunuz ailede doğar ve insanlar arasında gelişip büyür. Sevgi sadece, aile ve toplumda öğrenilip geliştirilebilen bir olgudur. Önemli olan sevgiyi değil “Gerçek Sevgi”yi bulabilmektir. İşte o zaman süreci anlamlı gelmeye başlar “Gerçek Sevgi”. Ancak bunun uygulanmasını günümüzde görmek mümkün değil. Gördüğümüz sevgiler bir şarta ve koşula bağlanmış durumda. Koşulsuz sevgi bekliyorsanız bunu almanız için koşulsuz olarak seveceksiniz. Herkese iyi davranışta bulunacaksınız… Bunun sadece insanlara yönelik olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Biliniz ki;
Hayvanlar ve bitkiler kendilerine iyi davranıldığında size karşılık verirler; şüpheniz varsa deneyin…..
Yaşamın anlamı sizin ona bırakmak istediğiniz mirasla ölçülür. Bugün yaşama veda edecek olsanız nasıl anılırdınız? Arkanızda bırakmak istediğiniz şey nedir? Yaşamın “gerçek anlamını” içsel – dışsal bütünlük içerisinde tamamlamak istiyorsak; yaşamın ustası olmalıyız. Ustalık öyle sandığınız kadar kolay değildir. Yaşamın ustası olarak sürecin devamını sağlarken sadece iyi yaptığınızda uzman, hatta en iyi olmak da yetmez. Bilmeniz gereken şey; ustalar başkalarının ne yaptığı ile ilgilenmez, hatta bazen kendinin yaptıklarını, başkalarının nasıl olup da yapamadığına şaşırır. Usta, içinde yanan öğrenme aşkı ile; kendini bilmek, kendini gerçekleştirmek, kendi ve çevrendekiler için yaşamına gerçek anlamını vermeye çalışır.
“Bilinecek en önemli şey, kendinizsiniz”
Kendi içinizde uyum ve bütünlüğün peşinden koşun. İhtiyaçlarınızı fark edin. Hoş görülü olun. Sevecen ve verici olun. Verdikçe kumbaranızın aratarak dolduğunu göreceksiniz.Yapabileceğinizi hemen yapın, yapamayacaklarınız için yardım istemeyi bilecek kadar cesur olun.Bu sizi küçültmez; tam aksine olgunlaşmanıza ve yücelmenize neden olur.
Değerlerinizi, inançlarınızı bilin. Değerlerinizin üzerine basarak, yaşam amacına doğru yükselin. Algı ve yargılamanın bütün fonksiyonlarını, düşünmeyi, hissetmeyi, duyumsamayı ve sezmeyi de aynı beceri ve keyifle kullanmaya başlayın. Özünüzü fark edin.
U. Krishnamurti diyor ki;
“Özgürlük, korkuya, zorlamaya, güvence içinde olacağım diye didinmeye izin vermeyen bir ruhsal durumdur.”