NLP, bize başarısızlıkla ilgili yeniden çok önemli bir çerçeveleme sunar. Başarılı insanların kendilerine herhangi bir başarı eksikliğine nasıl baktıklarını inceleyen gözlemlere dayanarak çeşitli çerçeveleme yöntemleri ortaya çıkar.
Başarısızlıklarınızı merak etmeye başladığınız zaman,bir şeyler öğrenmeye başlıyorsunuz demektir. Nasıl, ne zaman, nerede soruları konusunda meraklı olmalısınız. "Niçin" sorusu pek faydalı değildir. Bir "başarısızlık" gerçekleştikten sonda sorulduğunda bizi savunmaya geçirme, dikkatimizi açıklamalara ve mazeretlere yönlendirme tüm başarı/başarısızlık çerçevesini yeniden gündeme getirme eğilimindedir. Burada içinizdeki mevcut mantık parçası devreye girecek ve başarısızlıklarımıza mantıklı gerekçeler üretecektir;ancak dünyanın en mantıklı gerekçeleri bile başarmanın hazzını veremez. Siz mazeret üretmek mi yoksa başarının hazzını mı yaşamak istiyorsunuz? "Başarısızlıklarınız" konusunda meraklı olduğunuz zaman,bunun en önemli sonuçlarından biri neredeyse her zaman problemin doğasını değiştirmesidir. Geribildirim kullanmaya başlamak sizi genellemeler yapmaktan "ben yetersiz bir idareciyim" ya da "yeterince düşünceli değilim" gibi ifadeler sizi tehdit edici sorunlara taşır. Kendi kendinizi yumruklamak yerine "Benim problemim nedir? Niçin doğru olanı yapamıyorum? Bunu nasıl değiştirebilirim" tarzında sorular sorulabilir. Kullandığımız dil, bize birçok şey söyleyebilir. Kimlik ifadeleri genellikle şu tarz deyimleri içerir: Ben, ben esle,ben her zaman. Ben, yenice tarif ettiğimiz şeyin bizim bir parçamız olduğunu, genlerimiz gibi değiştirilemez olduğunu ima eder.
İkiz kardeşler olan sorgulama ve gözleme sanatları,farkında olmasak bile gerçekte sahip olduğumuz bilgileri keşfetmemize yardım edebilir. Sunulan yüzeysel anlamı olmaktan ziyade bir şeyleri ifade ediş şeklimiz üzerinde çalışmak esas araçlarından birisidir.
Olumsuz geribildirimleri kabul etmek,güzel sözleri kabul etmek kadar zordur. Oysa bunlar sizi yüreklendirebilir,gözünüzü açmanızı ve yeni bir şeyler keşfetmenizi sağlayabilirler. Halbuki bazen başkalarının bize verebileceği en güzel armağan bizi,tutkumuzu,varolma biçimimizi eleştirmesi veya bizi uyarmasıdır.
Birisi bize geribildirim verme zahmetine katlandığında,bir yol ve yeni bir bakış açısı sunduğunda,karşımıza yeni bir düşünce çıkardığında veya bir konuya dikkatimizi çektiğinde kazançlı olduğunuzu düşünmeliyiz. "Her zaman"ve "asla" gibi kelimeler,genellikle bizleri tek bir seçeneğimiz olduğuna kitler ve farklı bir şey yaptığımız zamanları unuturuz. Bu nedenle geribildirimleri bir fırsat olarak görmeli ve onları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz.