Yaşlı bir adam kucağında
muhteşem bir çiçek buketiyle
bir otobüse bitmiş, elindeki hazineyle boş bir koltuğa oturmuştu.
Karşısında oturan genç kız,
gözlerini çiçek buketinden
ayıramıyordu.
Çiçekler rengarenkti, bir gökkuşağı gibiydiler. Üstelik etrafa yoğun bir koku yayıyorlardı.
Kızın gözleri içlerinden geçtikleri cansız beton yığınlarının verdiği soğukluktan kendini uzaklaştıracak bir yol bulmuşçasına, sürekli çiçeklere bakıyordu. Çekingen bir tavırla yaşlı adama gülümsemeye başladı.
Sonraki otobüs durağına varmadan evvel, yaşlı adam ayağa kalktı ve çiçek buketini kıza uzattı;
" Sen bu çiçekleri çok sevdin, gözlerinden belli. Aslında onları karıma almıştım. Fakat karım da onları sana vermemi çok isterdi şimdi, eminim. O yüzden sen onları evine götür, ben de karıma senin çiçeklere olan sevgini anlatacağım. "
Bunu söyledikten sonra otobüsten indi ve otobüs durağının hemen arkasında bulunan açık bir kapıdan içeri girerek, gözlerden kayboldu. O kapı bir mezarlığa aitti...
- alıntı -
Sevgiyle kalın !