06.09.2010
Teknolojiyle rahatlamak beyni fazlasıyla meşgul edebiliyor.
SAN FRANCISCO - Bugünün akıllı telefonları ve dijital cihazları en ufak zaman dilimini bile eğlenceli ve üretken bir hale getirebiliyor. Ancak bilim insanları beklenmeyen bir yan etkiye de dikkat çekiyor. İnsanlar beyinlerini dijital verilerle meşgul ettiklerinde, aslında rahatlayacakları zamandan çalıyor ve bu yüzden algılama, öğrenme, hatırlama duyularına veya yaratıcılıklarına zarar veriyorlar. San Francisco'daki California Üniversitesi'nden araştırmacılar, farelerin yeni bir olayla karşılaştırdıklarında, mesela yeni bir bölgeyi keşfe çıktıklarında beyinlerinde yeni hareketlilikler gözlemlediler. Fareler keşiflerine ancak mola verdikleri zaman gördüklerini anlayıp hatırlayabiliyor. Araştırmacılar bu bulguların insanların öğrenme süreçlerine uygulanabileceğini düşünüyor. Aynı üniversitedeki Psikoloji Fakültesi'nden Doçent Loren Frank, "Atıl zaman neredeyse kesin bir şekilde beynin yaşadığı tecrübelerin üzerinden geçmesini, onları sağlamlaştırmasını ve uzun süreli kalıcı hatıralara dönüştürmesini sağlıyor" diyor. Beyin sürekli olarak uyarıldığında ise "Bu öğrenme sürecini engellemiş oluyorsunuz" diyor. Michigan Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmaya göre, doğada yapılan yürüyüşün ardından insanların öğrenme kapasiteleri, kalabalık kent sokaklarında yapılan bir yürüyüşe göre çok daha yüksek. Araştırmada çok fazla bilgi yüklenmesinin insanları yorgun kıldığı iddia ediliyor. İnsanlar egzersiz yaparken veya otobüs durağında beklerken birden fazla iş yaparak eğlenip rahatlayabiliyorlar. Ancak bilim insanlarına göre bu beyni zorluyor. Michigan Üniversitesi'nden nöroloji uzmanı Dr. Marc Berman, "İnsanlar kafalarını tazelediklerini düşünüyor ancak aksine beyinlerini yoruyorlar" diyor. Ne olursa olsun artık zamanın en küçük bir anını bile doldurmak için birbiriyle rekabet eden büyük bir mobil yazılım geliştirme endüstrisi var. Endüstrinin devlerinden Electronic Arts'ın sahibi olduğu oyun şirketi PlayFish'in kurucu ortaklarından Sebastien de Halleux, "İki saatlik öğle yemeği gibi uzun dinlenme araları yerine, bir dolu mikro anlar yaşıyoruz" diyor. Oyun üreticilerinin "oyunları bu mikro zamanların içinde sığdırabilmek için yeniden yarattıklarını" söylüyor. Birçok iş adamının sürekli olarak telefonlarını kontrol etmesi gerekiyor. Ancak bu zihinsel bir yük haline gelebiliyor. San Francisco'daki 26 yaşındaki otomobil tamircisi Henry Chen'in BlackBerry alışkanlığı ile ilgili kafası biraz karışık. Chen, "Her boş zamanımda telefonumu kontrol ediyorum" diyor. Az önce fırında sırada beklerken arkadaşına bir SMS gönderiyordu. Kasadaki bayan onu uyarıp siparişini sorana kadar mesajlaşmaya devam etti. Kısa bir süre önce dükkânını açan Chen hiçbir potansiyel müşteriyi kaçırmak istemiyor. Bir yıl önce BlackBerry'e geçmiş ve sürekli iletişim halinde olmanın üzerinde bir baskı unsuru yarattığını söylüyor. "Bu bir takıntı haline geldi. Bunu talep eden müşterilerim değil, beynim. Kız arkadaşıma bu aleti aldıktan sonra kendimi daha yorgun hissettiğimi söyledim" diyor. Aynı anda fırının dışındaki otoparkta da birçok insan cep telefonuyla oynuyordu. Birçok insan günün çoğunu yoğun bir tempoda bilgisayar kullanarak geçiriyor ve boş zamanlarında da cep telefonlarıyla oynuyorlar. 40 yaşındaki Dianne Bates, sabahları daha yataktan çıkmadan iPhone'unu kontrol ediyor. Reklamcılık sektöründeki işinde bütün gününü dizüstü bilgisayarının başında geçiriyor. Ancak spor yaparken bile elektronik cihazlardan uzak duramıyor. Bir alette 55 dakika boyunca spor yaparken hiçbir şey yapmamak ona çok tuhaf geliyor. Spor yaparken iPod'undan şarkılar dinliyor, iPhone'undan e-mail gönderiyor ve sonra da yüksek çözünürlüklü televizyondan program izliyor. Ancak bazı araştırmacılar, beyni hiç dinlendirmemenin verdiği zararın, cihazların insanları meşgul tutup daha fazla spor yaptırması yüzünden dengelendiğini belirtiyor. "Egzersiz ve Beynin Devrim Yaratan Yeni Bilimi" isimli kitabın yazarı ve Harvard Tıp Fakültesi Psikiyatri Fakültesi'nden Doç. Dr. John J. Ratey, "İçinde bulunduğumuz bu hareketsiz dünyada spor hayatımızın bir parçası olmak zorunda. Bizi hareket ettirecek her şey yararlıdır" diyor. Ancak Ratley, diğer her şeyin eşit olması durumunda, insanların cihazlarından uzakta spor yapmasını tercih ettiğini söylüyor. "Moraliniz ve hafızanız için cihazlardan uzakta hareket etmek çok daha yararlı" diyor.
Kaynak: Sabah / The New York Times - MATT RICHTEL