BİR META PROGRAM ‘Başkası Ne Der?’
İnsanları biraz dikkatli izlediğinizde, bazıların çok bağımsız kendi fikirlerine göre hareket ettiklerini, bazılarının da daha çok başkalarının yorumlarına bakarak hareket ettiklerini fark edebilirsiniz. NLP terminolojisinde daha çok kendi iç sesini dinleyerek, hareket edenlere ‘İç referanslı’ diğer insanların düşünceleri doğrultusunda hareket edenlere ‘Dış referanslı’ denir.
Bugün dış referanslı dediğimiz, yani kendi yorumundan daha çok diğer insanların düşüncelerine göre hareket eden insanların yaklaşımına biraz ışık tutmak istiyorum:
** Dış referanslı bir insan bir karar alması gerektiğinde, diğer insanların fikirlerine danışır.
** Dış referanslı bir insan içten gelen sesten ziyade, dışarıdan gelen yorumlara önem verir, ona göre davranır.
** Dışarıdakiler daha iyi bilir.
** Dışarıdan onay bekler.
Başkalarının düşüncelerine ve isteklerine göre hareket eden bir kişi için, size örnek olarak kendi kültürümüzden bir hikaye anlatayım:
EŞEĞE KİM BİNMELI?
Bir gün Nasrettin Hoca oğluyla bir arkadaşını ziyaret etmek için yola koyulmuşlar. Eşekleri de onlara eşlik etmiş ve Hocanın oğlunu sırtında taşımakta. Birden önlerine bir ihtiyar çıkar ve yüksek sesle Oğlana bağırır:
“Bu gençler ne kadar saygısız! Nasıl olur da senin gibi bir genç eşek sırtında rahatlığına bakar da, yaşlı baban senin yanında yürümek zorunda kalır...?”
...ve buna benzer cümlelerle söylenmeye devam eder...
Hocanın oğlu utancından kıpkırmızı kesilir ve eşekten iner. Hoca eşeğe biner ve yola devam ederler. Aradan birkaç dakika geçer ve bu sefer bir pazardan gelen bir kadın çantasını yere koyar ve Hocaya seslenir:
“Bu nasıl bir baba ki, oğlunu bu sıcakta yürütür ve kendisi rahat eşek sırtında sefa sürer? Oğlan zaten çok zayıf”'...der ve söylenmeye devam eder.
Hoca şimdi oğlunu da eşeğin sırtına bindirerek, yanına oturtur. Fazla zaman geçmeden yanlarından koyun sürüsüyle bir çoban geçer; Çoban Hocaya dönerek, “Bu nasıl bir bencillik, bu zavallı hayvan ikinizin yükü altında eziliyor, kalbinizde hiç mi hayvan sevgisi yok?”
Bu sefer ikisi de eşekten inip, yürümeye karar verirler.
Köyün girişinde bir dilenci mendilini açmış, yol kenarında oturur. Hoca ile oğlu eşeğin yanında yürüdüğünü görünce gülmeye başlar: “ Aman,” der “şunlara bakın! Eşekleri var, fakat binmiyorlar…”
**********************************
Mizah bir işin içine girerken, bir durumu gerginlikten kurtarır.. Kendi kendimize gülebildiğimiz zaman, sıkışıp kaldığımızı düşündüğümüz bir olaya mesafe kazandırırız, daha kolay dışarıdan bakabiliriz.
Dengesizlik veya tek taraflılık hiç bir sistemi olabilecek mükemmellikte çalıştırmaz. Sisteminizin daha verimli çalışmasını istiyorsanız, filtrelerinizi daha dengeli kullanmanız gerek.
Sadece başkasının dediğine göre hareket etmek sizi bir ping pong topu gibi insanların keyfine göre bir taraftan başka tarafa atar. İç referanslılar gibi, sadece içini dinleyerek, belki dışarıdan gelebilecek bir ilhama kapalı olmak da çare değil. Bütün güzellikler, var olan seçenekleri dengeli kullanmakta yatar.
Muhteşem bir hafta geçirmeniz dileğimle, Sevgi ile kalın...
Aysel Çiçek Diğer Yazıları