Kızınız henüz bir müzik dehası olmadıysa, onu pelüş hayvanlarını yakmakla tehdit edin. Yaramazlık yaparsa dışarıda, soğukta bırakın. Derslerde mükemmelin altındaysa, bir gecede 2 bin matematik sorusu çözdürün. Bu formül başarıyı mı getirir yoksa sinir krizini mi? "
Kaplan Annenin Savaş Marşı" kitabının yazarı Amy Chua'ya göre bu tür zorlayıcı ebeveynlik, onu uygarlığı kurtarma mücadelesinin ön saflarına koyuyor. Yale Üniversitesi'nden Çin kökenli Amerikalı hukuk profesörü Chua, "Çinli anne" ile "Batılı anne"yi karşılaştırarak ABD'de tartışma yarattı. Ona göre Çinli anne, çocuklarına olağanüstü başarıya giden yolu gösterirken katı ve cezalandırıcı davranıyor. Çocuğun özsaygısını geliştirmeyi gereğinden çok önemseyen Batılı anne ise yumuşak ve hoşgörülü. Ama konu ebeveynlik olunca, Kaplan Anneler bile hiç ummadıkları şeylerle karşılaşabilir. Chua kitabının alt başlığında, "13 yaşındaki bir çocuğun burnumu sürtmesinin öyküsü" diyor.
Ama başarıya kim ne diyebilir ki? Aralık'ta yayımlanan bir araştırma matematik, bilim ve okuma alanında 65 ülke içinde en iyilerin Çinli ve Güney Koreli öğrenciler olduğunu gösterdi. ABD okumada 15'inci, bilimde 23'üncü ve matematikte 31'inci oldu. Bazı Batılılar Chua'yı destekliyor. New York Greenfield'dan bir öğretmen, The New York Times'ın internet sitesinde, "Kültürümüz tembellik ve hak tanıma üzerine kurulu. Diğer kültürler daha iyi durumda çünkü herkesin çaba göstermesi gerekiyor" dedi.
Ama bir blogcu şöyle yazdı: "Benim gibi Asya kökenli Amerikalıların tedavi görmesinin nedeni, Amy Chua türü ebeveynler." Chua'nın çocuğunun oyun grubuna katılmasını ve geceyi arkadaşında geçirmesini yasaklamasına değinen The New York Times yazarı David Brooks, "Benim Chua'yla olan sorunum farklı. Bence o çocuklarını şımartıyor" dedi.
Brooks, "Bir müzik parçasını dört saat boyunca çalmak konsantrasyon gerektirir. Ama bu bilişsel açıdan, 14 yaşındaki kız arkadaşlarda yatıya kalmak kadar zor olamaz. Statüyle ilgili rekabeti idare etmek, grup etkileşimini başarmak, sosyal kuralları anlamak, benlik ve grup arasındaki farkı keşfetmek gibi sosyal sınavlar, yoğun bir özel dersten veya Yale'de okumaktan daha zor" diye ekledi. Brooks, grup çalışması başarı için gerekli olduğundan, böyle "zorlu beceriler"in çok önem taşıdığını iddia ediyor. Kimilerine göre de, cezalandırma tehdidiyle yapılan ezbere dayalı öğrenme, yaratıcılığı öldürebilir. Bir yorumcunun Wall Street Journal'ın internet sitesinde yazdığı gibi, "Bir çocuğa kaba kuvvetle piyano çalmayı öğretebilirsin ama bu yolla asla bir Jimi Hendrix çıkaramazsın."
Bazı Asyalılar da aynı fikirde. Yakın zamanda Çin'e giden Nicholas D. Kristof, The New York Times'ta, "Eğitim sistemlerinin bağımsız düşünmeyi ve yaratıcılığı öldürdüğünden acı biçimde yakınan çoğu Çinli, özgüveni desteklediği için ABD sistemine gıpta ediyor" diye yazdı. Açıkçası iki eğitim felsefesinin de güçlü yönleri var. Chua'nın çocukları olağanüstü başarılı. 18 yaşındaki büyük kızı Sophia, Carnegie Hall'da piyano çaldı. Ama Chua bile yumuşadı. 13 yaşındayken bir restoranda, "Hayatımdan ve senden nefret ediyorum" diye bağırıp camları indirmesinden sonra, en küçük kızı Lula'nın birkaç oyun grubuna katılmasına izni vermiş. Dahası, The New York Times'a "Çocuklarım şu iPod denilen şeylerden kullanıyor" diyor.
07.02.2011
Kaynak: Sabah / The New York Times - KEVIN DELANEY