Devleti Olmayan Adama Göre Barışa Giden Yol Dünya Vatandaşlığında

"Kaç bomba atmıştım? Kaç tane erkek, kadın ve çocuk öldürmüştüm? Başka bir yolu yok muydu, diye sorup durdum kendime."

25 Mayıs 1948'de ABD Ordusu'nda görevli eski bir pilot Paris'teki Amerikan Büyükelçiliği'ne girdi. Amerikan vatandaşl ığından vazgeçtiğini açıkladı ve yetkililerin şaşkın bakışları karşısında kendisini dünya vatandaşı ilan etti. Takip eden yıllarda, geçen yıl 91 yaşında hayata veda edene kadar, kendi isteğiyle devletsiz bir adam olarak kaldı. Kendi tasarladığı bir pasaportla çok sayıda ülkeye girip çıktı, sınır dışı edilip tutuklandı. Basit bir mantık kurmuştu ama hedefi büyüktü: Eğer ulusdevletler olmazsa, savaşların da olmayacağına inanıyordu. Ülke sını rlarını ortadan kaldırmayı hedefleyen ve bugün yaklaşık bir milyon takipçisi bulunan Tek Dünya hareketinin kurucusu olarak kabul edilen Garry Davis, son yıllarında gezmeyi büyük ölçüde bırakıp Vermont'a yerleşmişti. Tek Dünya modelinin Albert Schweitzer, Jean-Paul Sartre, Albert Einstein ve E. B. White gibi tanınmış takipçileri de vardı. Ancak hareketin savunucularının yazılar yazıp dersler vermekle yetinmesine rağmen, Albert oturduğu yerden ahkâm kesen biri değildi: 60 yıl önce pasaport, nüfus cüzdanı, doğum ve evlilik sertifikası, posta pulları ve para basan Dünya Vatandaşlarının Dünya Hükümeti adında uluslararası bir hükümet kurdu. Grubun idari kolu Dünya Vatandaşları Hükümeti'ne göre bugüne kadar 2.5 milyon Dünya Hükümeti belgesi çıkarıldı. Destekçi leri çı kardı k lar ı belgelerin mülteciler ve diğer devletsiz insanlar için gerçek bir değere sahip olduğunu söylüyor. Onu eleştirenler, Davis'in ücret karşılığında belge çıkararak, ellerindeki az miktardaki parayı neredeyse hiçbir yerde geçerliliği olmayan belgelere harcayan insanlara boş umutlar sattığını söylüyor. Davis'in herkesin her yere seyahat edebilmek için devredilemez bir hakka sahip olduğu konusundaki ısrarı, onlarca yı l önceden günümüzün göçmenlik sorununu ve Julian Assange ve Edward J. Snowden'ın devletsiz kalmalarını öngördü. Geçen yıldan beri Londra'daki Ekvador büyükelçiliğine hapsolmuş durumda olan WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange'a dünya pasaportu gönderdi. Davis ölmeden birkaç hafta önce gizlilik kanunlarını ihlal etmekle suçlanan eski ulusal güvenlik kurumu çalışanı Edward Snowden'a da bir pasaport yolladı. ABD pasaportu iptal edilen Snowden'a Rusya geçen hafta 1 yıllık sığınma hakkı verdi. On yıllar boyunca üniversite kampüslerinde Tek Dünya hareketiyle ilgili konuşmalar yapan ve konu hakkında kitaplar yazan Davis, eleştirilere kulaklarını tıkamış gibi görünüyordu. Japon gazetesi The Daily Yomiuri'ye 1990'da "Ulus-devlet, anarşiyi ölümsüzleştiren ve savaşa ortam sağlayan bir siyasi hiziptir. Bir devlete sadakat göstermek, bir toplu intihar anlaşmasıdır" dedi. Birleşmiş bir dünya hayalini doğuran şeyler, ayrıcal ıkl ı çocukluğu, erkek kardeşlerinden birini İkinci Dünya Savaşı sırasında kaybetmesi ve kendi savaş deneyimi oldu. "The World Is My Country" (Dünya Benim Ülkem) adındaki 1961'deki bir hat ı ratında , "Branderburg üzerindeki ilk görevimden bu yana, vicdan azabı duyuyorum" diye yazdı. Aynı kitap daha sonra My Country is the World (Benim Ülkem Dünya) adıyla yayınlandı. Hatıratında, İkinci Dünya Savaşı sırasında savaş pilotu olarak Alman şehirlerine bomba yağdıran Amerikan ordusunun bir parçası olarak yaptıklarından pişman olduğunu dile getirdi. "Kaç bomba atmıştım? Kaç tane erkek, kadın ve çocuk öldürmüştüm? Başka bir yolu yok muydu, diye sorup durdum kendime" diye yazmıştı. Zaman içinde bunun başka yolunun, sını rları ortadan kaldırarak çatışmayı sonlandırmak olduğuna inandı. Günümüzde Washington merkezli Dünya Vatandaşları Hükümeti'ne göre 950 bin kişi dünya vatandaşı olarak kaydedilmiş durumda. 1 numaralı dünya pasaportunu taşıyan Davis, onlarca yılını sınırlardan geçmeye çalışarak, gemilerde saklanarak ve yetkilileri bunaltarak geçirdi. 1950'lerde Fransa onu sınır dışı etmeye çalışınca, Paris'teki bir alışveriş merkezinden herkesin gözü önünde renkli bir iç çamaşırı takımı çaldı. Davis tutuklanmasının sonucu olarak ülkeyi terk etmekten yasal olarak men edildi ve böylece o da amacına ulaştı.