Dinlemenin Altın Anahtarı

*Beyniniz görevi gereği çok hızlı düşünür ve sürekli yeni fikirler üretir. Kişilerin kendilerine özgü olan (görsel,işitsel ve dokunsal) konuşma hızları vardır. Karşınızdaki kişinin konuşma hızı kullandığı temsil sistemlerine bağlı olarak değişiklik gösterir. Buna rağmen kişilerin konuşma hızları her ne olursa olsun "sıkılmaktan" uzak durun.

*Lütfen meraktan uzak durun. Sık sık konuşanın sözünü kesmeyin. Size burada Albert Einstein başarısının arkasında yatan sırrın formülünü vereceğim:
x+y=A.X

(x) burada çalışmayı
(y) oynamayı
(A) ağzını kapalı tutmayı belirtiyor

*Konuşma yapılacak ortamın uygun olup olmadığına dikkat edin. Uygun değilse lütfen bunu konuşmacıya bildirin.

*Konuşmacının hedefinin ne olduğunun anlayın

*Konuşmayı sadece kulaklarınızla değil,gözünüzle ve kalbinizle birlikte dinlemeyi ilke edinin.

*Dinlemeye başladığınızda "sadece dinleyin" öğüt vermeyin. Bilmeniz gerekir ki; Sizden öğüt vermeniz istenmiyor. Ancak istenirse öğütlerinizi paylaşın.

*Dinleme esnasında yargılamaktan kaçının. Doğru,yanlış gereksiz yere o duyguları hissediyorsun vb. yorumlar yapmayın.

*Hiç kimsenin duyguları ayaklar altına almaya kalkmayın. Böyle bir hak kimseye verilmedi.

*Sorunlara çözücü bur kaptan olarak hemen atlamayın. Sadece yapmanız gerekeni yapın, önce dinleyin.

*Dinlemeye başladığınızda sadece dinleyin ve kişilere güvenin.

Bunları uygulamaya başladığınız andan itibaren içinizde oluşan farklılığı fark edin ve bugüne kadar duymadığınız, görmediğiniz ve hissetmediğiniz o mükemmelliği yakalayın. Haydi yapın bunu. Kendiniz için. Seçimler ve tercihler her zaman sizin. Nasıl isterseniz........

Öbek çalılıkların arasın da;
................. hızla çırpınmaya çalışan küçük bir cırcır böceği vardı.

"İnanılmaz" dedi arkadaşı.

"sende insanüstü kulaklar var galiba."

"Hayır" diye cevapladı Kızılderili. Benim kulakların seninkilerden farklı değil. Bütün mesele dinlediğin şeye bağlı."

"Bu mümkün değil" dedi arkadaşı.

"Ben bu gürültüde asla bir cırcır böceği duyamam"

Elini cebine sokup birkaç madeni para çıkardı ve onları yuvarlanacak şekilde kaldırımda yere attı.İnanılır gibi değildi. Çalılıkların arasında öten çırçır böceğinin sesini kimse duymuyordu. Fakat atılan madeni paranın sesini onca gürültüye rağmen 7-8 kişi duymuş ve arayışa geçmişti.

Yaşamımıza şöyle bir bakacak olursak ilgi duyduğumuz şeyleri gördüğümüzü duyduğumuzu ve algıladığımızı fark ederiz.

Dale Carnegie diyor ki;
"Dünyadaki en önemli başarılar,Hiçbir şeyin fayda getirmeyeceği gibi göründüğü anlarda da denemeye devan eden insanlar tarafından elde edilmiştir."