Çoğu insanın paylaştığı bazı eylemler var ki, üstünde çok düşünmesek bile bize müthiş haz verir. Ve araştırmacılar bazen bunun nedenini bilmek ister. İngiltere'nin Oxford Üniversitesi'nden deneysel psikologlar romantik ilişkilerde öpüşmenin işlevini araştırdılar. Ulaştıkları sonuçlar da daha önce düşünülenlerden son derece farklı. Çoğu Kuzey Amerika ve Avrupa'dan olmak üzere, yaşları 18 ve 63 arasında değişen 308 erkek ve 594 kadınla çevrimiçi bir anket yapıldı. Araştırmacılar anketin ardından, öpüşmenin hem potansiyel eşleri değerlendirmeye, hem de ilişkileri sürdürmeye yardımcı olabildiği sonucuna vardı. Araştırmanın başyazarı Rafael Wlodarski, "Aynı davranışın çok net b ir ş ekilde amaç değişikliğine uğradığını görüyoruz" diyor. Fakat öpüşmeyle ilgili başka bir varsayım (cinsel tahriki artırdığı ve çiftleri birleşmeye hazırladığı varsayımı) yanlış çıktı. Anket katılımcılarına, romantik ilişkilerin farklı safhalarında öpüşmeyle ilgili tutumları soruldu. Ardından cinsel geçmişleri hakkında sorular soruldu (örneğin, gelişigüzel karşılaşmalara mı, uzun vadeli sadık ilişkilere mi eğilimli oldukları). Önceki araştırmalara göre yeni ilişkilerdeki romantik öpüşmeler, nispeten yabancı olan iki kişiyi birbirinin alanına yaklaştırmaya yarıyor. Yani "bu kişi uygun bir çiftleşme malzemesi olabilir mi?" diye kabaca bir yoklama yapılıyor. Wlodarski'nin vardığı sonuçlarsa daha farklı bir dinamiği öne çıkarıyor. Deneklerin geneli için gelişigüzel ilişkilerdeki öpüşme, seksten önce önemli, seks sırasında daha önemsiz, seksten sonra daha da önemsiz, "başka zamanlarda" ise çok önemsiz idi.Geçmiş araştırmalara göre üç tür insan var ki, genetik bakımdan sağlıklı ve uygun olan eşlerin tercihinde daha titiz davranma eğilimi gösteriyor: kadınlar, kendilerini çok çekici görenler ve gelişigüzel cinsel ilişkiye öncelik verenler. Bu araştırmada da aynı tipler, öpüşmenin en çok ilişkilerin başlangıcında önem taşıdığını söylüyor. Yani bu kimseler i çin ö püşmek, bir eşin uygunluğunu test etmenin hızlı ve kolay bir yolu olabilir. Araştırmacı ların bulgularına göre bu tür insanlar, ilk öpücüğün ardından eş adayı hakkındaki fikirlerini (diğer deneklere göre) çok daha kolay değiştirebilir. Yani aday iyi öpüşmüyorsa, unutun gitsin. Fakat diğerleri (erkekler, kendilerini cinsel olarak fazla çekici bulmayanlar ve sadakat arayanlar), eş adaylarını değerlendirirken belki de farklı kriterler kullanıyor. Bir başka deyişle bu kişiler, uzun soluklu bir koşu için gerekli isteği ve gücü olan adayları arıyor. Ve araştırmanın sonuçlarına göre, flörtün başında öpüşmenin önceliği onlar için daha düşük. Özellikle uzun vadeli ilişkiler isteyen erkek ve kadınlar için öpüşmek, ilişkinin devamı gibi, başka amaçlara hizmet ediyor. Onlar ağız kaslarını, karşı tarafla olan bağlarını iyileştirmek ve sürdürmek için de kullanıyor. Onlar için öpüşmek, seksten önce de, "seksle ilgisi olmayan başka zamanlarda da" eşit derecede önemli. Seks sırasındaysa öpüşmenin önemi çok daha az.
JAN HOFFMAN