Geçen yazımda, İçsel Konuşmalardan bahis etmiştim. Içsel Konuşmaların bizim üzerimize ne kadar çok etkinin olduğunu anlatmıştım.
Bu linkten yazıyı tekrar okuyabilirsiniz.
http://www.nlphaber.com/nlphaber-yazarlar-8325/icsel-konusma.html
Konuşması hiç durmayan İçsel Sesimiz , bize tatlı, takdir eden, sert, kınayan, yumuşak, sevgi dolu, motive edici, baltalayan, v. s. kişiye göre değişen cümleler söylemek ve hikayeler anlatmaktadır. Her kişinin hayatı, özüne inersek kendi kendine söylediği şeylerin etrafında şekillenmiştşr. Yani fikir beyinden geliyor, ona bağlantılı olan duygu bedenden, cümlelerin şekli ve sabitlenmesi de insanın hayat tarzı, mesleğinde, kariyerinde, para ve ilişkilerinde aynalanır, şekil bulur.
Örneğin: İnsanlarla çok iyi geçinen bir insanın kendi kendine söylediği cümlelerden bazıları şöyle olabilir: " Ben değerliyim, diğer insanlar da benim için değerlidir.
Onlara saygı duyuyorum. Onlar da bana saygı duyuyorlar. Ben insanlarla iyi geçiniyorum, söylediklerini dinliyorum ve önemsiyorum, onlar da benim söylediklerimi dinliyor ve önemsiyorlar. Kendime güveniyorum ve toplumda saygın bir yerim var.. V. S... "
O kişi kurguladığı metaforunda kendini belki güçlü, dikkat çeken, çekici, diğer insanlarla uyum ve sevgi ilişkileri içinde olan, parlak bir yıldız gibi görür. - Ama kendini insan lişkilerinde kesinlikle" deliğinde saklanan, gri, kendini değersiz hisseden, yalnız bir fare " gibi görmez.
O Içsel Sesin bize anlattığı hikayelerini bilmek ve onların farkında olmak çok önemlidir. Çünkü onların arasından bize yaramayan ve bizi frenleyen cümleleri ve hikayeleri değiştirmek için gereklidir.
Kendi hikayelerinizi ne kadar çok biliyorsunuz?
Hikayenin kahramanları kim? En çok nerelerde oynuyor? Geçmişte yaşadıklarınızı mı anlatıyor? Yoksa geleceğin kurgusunu mu?
Hangi sahneler sıkça tekrar ediliyor?
Hikayelerin duygu yelpazesi ne durumda?
Çeşitli mi, o duygu yelpazesi? Her türlü duygudan var mı, yoksa bazı duygular daha mı yoğun hissediliyor?.....
Bilim adamların tespitlerine göre, bir insanın beyninden her gün yaklaşık 60.000 düşünce geçiyor. Bunların yakl. % 98 geçmişte öğrendiğimiz tecrübeler ve onlara bağlı olan duygular ile ilgilidir. Sadece % 2 si yeni düşüncelerden oluşuyor.
Bu neden böyle? Çünkü insan beyni bir bilgisayar gibi çalışıyor. Hard diskte neyin kaydı varsa, o tekrar tekrar ekranlarda oynamaya devam ediyor.
Bu durumun farkına varmasak, gerçekten kurulmuş bir otomat gibi, her zaman yaptıklarımızın aynısını yapmaya devam ediyoruz.
Bunu yapmak kader değil, bir seçimdir.
Eğer gerçekten bir otomat gibi, muhtemelen çoğunlukla kendiniz seçmediğiniz cümleleri ve hikayeleri tekrar etmek istemezseniz, onun yerine SİZİN bilinçli seçtiğiniz ve SİZE iyi gelen duyguları ve hikayeleri eskilerin yerine koymaniz gerekir. Bunu yapmak istediğinizde, çok zor olmadığını bilin, lütfen.
İlk önce, kendi hikayelerinizi, yani beyninizden geçen içsel konuşmalarınızı iyi tanımanız gerek. Kendinize doğru bir keşif yapın, o 60.000 düşüncelerin içindeki içeriklerin ne olduğunu öğrenin ve onun farkına varın.
Bunu yapmanın en keyifli ve en kolay yolu, bir
- DUYGU GÜNLÜĞÜNÜ - oluşturmak ve aklınıza gelen düşünceleri oraya yazmaktır.
Her gün kısa da olsa, aklınıza gelen duyguları ve düşünceleri yazın.
Ben bazen DUYGU GÜNLÜĞÜME yazdığım düşünceleri görünce şaşırıyorum ve kendimi yazarak daha da iyi tanımaya başladığımı fark ediyorum.
İşin ilginç olan TARAFI, bazı duygu, düşünce ve davranışların bilincimiz tarafından fark edildiğinde, sadece yazarak kendiliğinden değişmesi veya yok olmasıdır. Bu tecrübeyi de DUYGU GÜNLÜĞÜ yazan başka arkadaşlar paylaşıyorlar.
Diğer çok önemli bir fayda da, sizin kendi hakkınızda neler düşündüğünüzü fark etmenizdir. Hangi cümleleri ve içsel konuşmaları sürekli tekrar ediyorsunuz?
Onlar hayatınızı nasıl etkiliyorlar?
Eğer gerçekten geçmişin kurbanı değil de, KENDİ seçimleriniz ile bilinçli bir gelecek oluşturmak istiyorsanız, lütfen neler düşündüğünüzün, yaptığınız İÇSEL KONUŞMALARINIZIN farkına varın!
Sonra da istemediğiniz cümleleri nasıl yararınıza, olumlu ve güçlü cümlelere
değiştirebileceğinizi konuşalım....
"Beynimiz ona en çok anlattığınız cümlelerine inanıyor. Ona kendiniz hakkında ne anlatıyorsanız, onu yaratacak. Başka seçeneği yok ki"
- Shad Helmstetter -
Lütfen takipte kalın!
Sevgi ve Saygılarımla, Mutlulukla kalın!