Öykü, yüzyıllar önce gözlemlenen bir olayı nakletmektedir:
Bir keşiş araştırma yapmak için bir köye gitmişti. Önce o köyün mezarlığını ziyaret etmişti. Çünkü kültürlerin, yaşam felsefenin böyle yerlerde olduğuna inanıyordu. Gözleri birden mezartaşların üzerindeki rakamlara takıldı.
Mezartaşlarında 6, 680, 5398, 10974,..gibi sayılar yazıyordu. O birbirine hiç bağlantısı olmayan rakamların anlamını hiç çözemiyordu.
Köyün en bilge kişisine gitti ve sordu:
" Nedir bu rakamlar, tanrı aşkına ? " , dedi. " Bu rakamların gösterdikleri ay mıdır, yıl mıdır yoksa saat mıdır ? "
Bilge gülümseyerek: " Bizler, bebeklerimiz doğduğu zaman, bellerine bir ip bsģlarız. " dedi. " Yaşam boyunca her güldüğü zaman, ipe bir düğüm atarız. Öldükten sonra ise, bellerindeki düğümleri sayar, düğüm sayısını mezartaşına yazarız. "
Bilge kişi, karşısındaki kişinin bir şey anlamadığını görünce, açıklamasını surdürdü:
" Böylece onun ne kadar ' YAŞAMIŞ ' olduğunu anlarız. "
- alıntı -
Sevgiyle kalın...!