HAYDİ! Sosyal Fobini Sıfırla

Yaşamı olumsuz yönde etkileyen, kişilerin girişimci olmasını engelleyen ve yaşamdan koparan sorunların başında gelen “Sosyal Fobi” konusunu NLP lideri ve Siyasi Koç Mustafa Kılınç’la konuştuk.

Sayın Kılınç’a Sosyal Fobi’nin tanımı, oluşumu, çektirdikleri ve en önemlisi çözüme ilişkin “SIFIRLAMA TEKNİKLERİNİ” bizimle sizler için paylaştı.

İŞTE; NLP Lideri Mustafa KILINÇ’ın “SOSYAL FOBİ’ye BAKIŞI

TANIM: Sosyal ortamlarda başkaları tarafından inceleme altında tutulduğu endişesi duyulması, performans gösterilmesi gereken durumlarda eleştirme, küçük düşme, rezil olma gibi korkuların yaşandığı bir DUYGU DURUM bozukluğudur.

Sosyal Fobikler

Konuşmaya başlayamazlar
Göz göze bakamazlar
Cevap vermekte çekinirler
Hayır diyemezler
Evet derler ancak uygulamada HAYIR sıkıntısı çekerler.
Dikkatleri kendine toplanmıştır
Diğer insanların ne düşündükleriyle pek fazla ilgilenirler.
Mükemmeliyetçilerdir
Ya hep – ya hiç yaklaşımına sahiptirler
Rezil olacağım // Komik duruma düşeceğim // Başkaları ne der
Sosyal ortamlara girmekten kaçınırlar. sosyal ve mesleki yaşamı olumsuz etkilenir.

SOSYAL FOBİKLERDEKİ FİZİKSEL BELİRTİLER

Yüz kızarması
Titreme
Çarpıntı
Kaslarda gerginlik
Göz temasından kaçma
Sıcak – Soğuk basması
ODAKLANMA ve KONSANTRASYON eksikliği

SOSYAL FOBİ

Genel : Korkular hemen her durum için geçerlidir.
Özel : Yalnızca özel bazı durumlar için geçerlidir. (Başkalarının önünde imza / Yazmak / Sınava girmek)

SOSYAL FOBİYİ HANGİ HALLERDE YOĞUN YAŞARLAR

· Korkulan durumdan kaçınma davranışı çok belirgindir. Bazen sosyal yalnızlıkla sonuçlanabilir.
· Örnek: Bir seminer vermesi gereken kişinin, seminerin iptal olması için ayağının kırılmasına sevineceğini söylemesi, hatta bunun için dua ettiğini söylemesi olayın ne kadar sıkıcı olduğunu açıklar.

SOSYAL FOBİKLER HANGİ ORTAMLARDA RAHAT ETMEZLER

1. Topluluk önünde konuşmak
2. Bir şeyler yaparken izlenmek
3. Başkalarının önünde yemek içmek
4. Misafir kabul etmek
5. Başkaları ile tartışmak
6. Toplulukta telefonla konuşmak
7. İlgi odağı olmak

*** BAŞLANGIÇ YAŞI çok erken %40 10 yaş altındadır. Her 8 kişiden BİRİ SOSYAL FOBİKTİR.

SOSYAL FOBİ KİMLERDE GÖRÜLÜR

Sosyal Fobi kadınlarda erkeklere oranla daha fazla,
Bekarlarda,
Yalnız yaşanlarda,
Düşük sosyo ekonomik durumlarda,
Bunlar yaşanan Sosyal Fobinin sonuçları olarak da görülebilir.

SOSYAL FOBİNİN BAŞLAMA YAŞININ

Sosyal Fobinin erken yaşlarda başlaması ciddi sorunları beraberinde getirir.

Okul başarısı etkilenir
Okulu bırakmak zorunda kalır
Alkolikler arasında yapılan bir çalışmada Sosyal Fobi görülme sıklığının “9” kat fazla olduğu tespit edilmiştir.

ÇOCUKLARDA: Okul Fobisi, Sınav Korkusu, başka çocuklar tarafından gülünç bulunma korkusu, performansın değerlendirme korkusu yüksekse sınavı yarıda kesebilir. Özel sunum, derse katılma, cevap verme, çalıştığı halde başarılı olamama durumudur. Dikkat, heyecan ve konsantrasyon bozukluklarına sebep olur. Parmak kaldırmazlar / sözlüde başarısız etkinliklere girmekten kaçınırlar.

SOSYAL FOBİNİN ORTAYA ÇIKMASINDA EN ÖNEMLİ ETKEN
ÖZGÜVEN ve ELEŞTİRİLME KORKUSUDUR

SF’li kişiler kendilerini ağır eleştirmekte, kendilerindeki eksikliklere odaklanma, kendilerini beğenmeyen ve kabul etmeyen kişiler, bu eksiklikleri nedeniyle itilme ve dışlanma korkusu yaşarlar.

ÇOCUĞUN DOĞUMUNDAN İTİBAREN özelikle içinde yaşadığı aile, daha sonra akraba, çevre, okul ve arkadaş çevresi olarak sıralanabilir.

Aile İçin Çocuk: Karanlık, güven ve sevgi iletişimi, özgüven ve özerkliğin sağlanması;

Korumacı değil => geliştirici
Cezalandırıcı değil => destekleyici
Bağımlı değil => özgüvenli

AKSİ HALDE: Çocuklar tanıdık olmadıkları ortamda ürkek, sessiz, hareketsiz, utangaç, ağlama, anne babaya sarılma, onlara dokunma, onların yanından ayrılmama, huysuzca davranışlar.
Oyunlara katılmaz, katılsa bile diğerlerinin sözleri doğrultusunda ve önemli roller almadan hareket ederler.

Sosyal Fobikler:

Kendileri ile ilgili olumsuz değerlendirmeler yapmakla kalmaz, başkalarında negatif konuşmalarını beklerler.
Önyargıcıdırlar
Fiziksel gerginlik / terleme, kızarma vb.
Mükemmeliyetçi anlayış sergiler, hata olsun istemezler.

SOSYAL FOBİKLERİN İŞ DÜNYASI

Hiç Sosyal Fobisi olan bireyle çalıştınız mı? Peki sosyal fobikleri hangi davranışları belli ediyor. Kişi korkusunun aşırı ya da anlamsız olduğunu bilir. Ancak bunu önleyemez. Kontrol edemez.

1- İş Yemeklerinden Uzak Dururlar: Genelde Sosyal fobikler hayır diyemez, iş ilişkileri zayıftır. İş yükünün altında ezilirler.
“İşim var gelemem.” Şeklinde tepki verirler.
2- Motive Edilirse Uzun süre Çalışırlar: İstifa etmek için ön koşulları açar. Memnun değilim, iş ağır vb. mazeret üretir.
3- Telefonda Konuşmaktan Çekinirler: Sosyal fobikler tedavi edilmezse evden dışarı çıkamaz konuma gelirler.

SOSYAL FOBİKLERE CAN SİMİDİ TEKNİKLER

1- Bu problemi aktif olarak siz çözeceksiniz. Bunu kabul edin. Kendi kendine geçmesini beklemeyin.
2- Bu problem siz isterseniz, inanırsanız harekete geçerseniz çözülür.
“ÇÖZÜMÜN SADECE NESNESİ DEĞİL, AYNI ZAMANDA ÖZNESİSİNİZ.”
3- SF’yi yenme isteğini nasıl artırabilirsiniz?
ACIDAN KAÇ, HAZZA KOŞ

- SF’yi yenersem neler kazanırım.
- SF’li kalırsam neler kaybederim

** Spesifik cevaplar verin.

4- İNANÇ çok etkili bir güçtür. “NLPDAP” olarak; birisi bir işi başarabiliyorsa bende yapabilirim. Yapacağınıza inanıyorsanız yaparsınız.
5- SF; Çevrenin, insanın, durum ve davranışlarına karşı insanların kendi zihinsel süreçlerinde oluşturdukları bir durumdur.
6- Kendinize kızıp hakaret ettiğinizde sözlerinize bakın. Geçmişte ana-baba ve çevreden aldıklarınızdır.
BAŞKALARI NE DER? Bu sesi KISIN ARTIK
7- Bütün insanlar hata yapar. Mükemmeliyetçiliği bırakın.
8- Ya hep ya hiç anlayışıyla hareket etmeyin.
“Hepsini elde edemediğinizin, hepsini terk etmeniz gerekmez”
9- Zorunda olmaktan Vazgeçin. à Yapmalıyım Yapabilirim
10- SF’yi besleyen düşünce ve inanç kalıplarının değişmesi düşünce barkodlarının değişmesiyle sorun çözülür.
11- Kendinize karşı yıkıcı değil yapıcı olun.
12- Geriye dönüp geçmişi değiştirebilmeniz mümkün değildir. Artık olan olmuş ve geçen geçmiştir. Geçmişte yaşadığınız olaylara yüklediğiniz anlamları değiştirebilirsiniz.
13- Geleceğe umutla bakın sakın umudunuzu kaybetmeyin. Umudunu kaybeden insanın kaybedecek bir şeyi kalmamıştır. Cesaret korkusuzluk değil. Korkuya rağmen harekete geçebilmektir.