Ayakta alkış
Kanunî Sultan Süleyman, oğlu Mustafa'nın "ölüm fermanını" imzalayınca...
Baktık hemen arkamızdaki sırada bir hıçkırık. Sanayici-işadamı Yaşar Akkuş ağlıyor."Yaşar Bey bu bir oyun" diye fısıldadık.
"Biliyorum" dedi:
- Ama Sultan Süleyman bunu yapmamalıydı...
Oğlunu çağırıp dinlemeliydi...
Sorgusuz sualsiz kelle alınır mı?...
Sultan'a yakışmadı.
Ve oyundan sonra...
"Seyirciyi selâmlayan sanatçıları"alkışlıyorduk.
Yaşar Akkuş "Hürrem'i alkışlamam" dedi. Doktor Ramazan Aydın da "Rüstem Paşa'ya" öfkeliydi... Alkışlamadı.
Oysa... Hürrem'i oynayan Miraç Eronat Erbil de, Rüstem Paşa rolündeki Oktay Dal da "çok başarılı idiler." Cemil Çiçek, sanatçıları ayakta alkışlarken "Hürrem ile Rüstem Paşa'ya biraz soğuk bakanları" uyardı:
- Sanatçının gıdası alkıştır...
Alkışlayın.
*****
Şair Yahya
Padişah'ın emriyle Şehzade Mustafa katledilince... "Şair Yahya" dilden dile dolaşan bir şiir yazdı:
"Bunu kim gördü kim işitti,
Ki kıysın oğluna bir adalet timsali,
Hatası belirsiz, günahı namalûm,
Urgan ile şehit oldu o mazlum." Hürrem ile Rüstem Paşa, "Sultan Süleyman'ı acımasızca eleştiren...
Padişaha baş kaldıran bir grubun liderliğini üstlenen Şair Yahya'nın" kellesini isterlerken...
Sultan Süleyman "durun" diye kükredi:
Bırakınız yazsın, bırakınız söylesin.
İcraatımın halk arasında nasıl karşılandığını ben ancak onlardan öğrenebilirim.
Onlar bizim aynamızdır, bize bizi gösterirler.
Hata yapıp yapmadığımızı bu aynalardan anlarım.
Bırakınız konuşsunlar, bırakınız yazsınlar.
Bize yardımları vardır... Bize yol gösterirler İşte bu sahne, seyircinin "en çok etkilendiği" sahnelerden biriydi.
Oyun bitince... Seyirciyi selâmlayan Şair Yahya (Emre Erçil) öyle coşkuyla alkışlandı ki.
Sabah / Yavuz Donat