Mustafa Kılınç ile Bilinçaltı Değişim Programları
Haftanın Sözü
İnsan düşündüğü kadar güçlü inandığı kadar değerlidir.
NLP DAP
NLP DAP MUSTAFA KILINÇ İLE SERTİFİKALI NLP PROGRAMLARI
Mustafa Kılınç'ın Eserleri
Mustafa Kılınç Eserleri

İçimizde İki Farklı Kişilik Mi Taşıyoruz

Aslında bir kişinin içinde örülmüş iki farklı kişilik miyiz?

Bunun komik olduğunu itiraf ediyorum: Hem bilinçdışı hem de bilinç hareketlerle karşılıklı ilişki içindedir; ama bilinç ve bilinçdışı birbirleriyle ilişkili değildir. İnsanlar bu yüzden “Bilmiyorum” ya da “Düşünmem lazım” ya da “Ne yapmam gerektiğinden emin değilim” gibi cümleler kurar.

İnsanlar genellikle kendilerini ve onları çevreleyen dünyayı anlamlandırmaya çalışıyor. Zaman zaman hepimiz bizi müthiş şaşırtan şeyler söylediğimiz için, içgüdülerimizle çelişen bu sözleri anlamlı kılmak adına hikâyeler yaratmak (uydurmak) zorunda kalıyoruz. Bu hikâyeler, uyuşmazlığı arkada bırakıp ilerlememizi sağlıyor.

Kendimizi ve diğerlerini anlamamızı daha da zorlaştıran şey 1.5 kiloluk beynimizde taşıdığımız acı dolu, deforme olmuş hatıralar… Beyin her olayı taze tutan bir video değildir. Beyin müthiş geniş bir depolama ağı içinde; olayları, düşünceleri ve hatıraları yorumlayan ve yeniden depolayan, yeniden yorumlayan ve tekrar depolayan bir mekanizma. Yanlış hatıralara o kadar çok rastlanıyor ki, herhangi bir uzunlukta bir sohbetin içinde en az bir kez hiç yaşanmamış bir hatıradan bahsediliyor.

Bu iki kusurlu unsuru anlamak (şüphesiz hafızamız ve karakterimizin ikili yapısı), aynı olayı yaşadıkları halde bunu farklı hatırlayan ya da yorumlayan insanların kavgalarını ve tartışmalarını anlamayı çok kolaylaştırır.

Son araştırmalar, başkalarına nasıl tepki göstereceğimizin tahmin edilebileceğiyle ilgili bazı ipuçları veriyor. Mesela kardeşini seven bir kişi, kardeşi gibi davrananları da sevme eğilimi gösteriyor.

Peki, kendinizi tam olarak nasıl tanımlıyorsunuz? Herhangi bir durumdaki davranışlarınıza dikkat edin, bu kendinizi tanımanızı sağlayacaktır. Elbette bu bile şüpheli bir durum. Çünkü insan kendini, başkalarını değerlendirebildiği ölçüde net değerlendiremez. Daha önce de belirttiğimiz gibi araştırmalar, başkalarının gelecekteki hareketlerini tahmin etmenin, kendimizinkini tahmin etmekten kolay olduğunu gösteriyor. Kendimizi diğerlerine göre çok daha pozitif bir bakışla değerlendiriyoruz ve bu hatalı bir değerlendirmeye neden oluyor. Başkalarını genellikle çok daha doğru değerlendiriyoruz.

Beyin, dev bir biriktirme ve yorumlama deposudur.

Örneğin: Bunu en iyi emlakçılar gözlemliyor. Her gün müşteriler nasıl bir ev istediklerini anlatıyor. Ama emlakçılar bu özellikleri taşıyan evler gösterdiğinde müşteriler genelde beğenmiyorlar ancak; müşterilerin aldıkları evler anlattıklarından çok farklı oluyor. Emlakçılar işin sırrını çok uzun zaman önce çözdü: Müşterilerin ne istedikleri konusunda en ufak bir fikirleri yok.

Ne yazık ki, bir şeyi neden yaptığımızı genelde çözemiyoruz. Bunların kökenine inemiyoruz ve gözlemler ancak bir noktaya kadar yardımcı olabiliyor. Davranış üzerine açıklama bulma ihtiyacımızı gideren sonuç ise; yanlış bile olsa dünyamızı anlamlandırıyor ve bizi mutlu ediyor.

Ya hayatta zor tercihler yapmak zorunda olanlar? Bir ilişkiyi başlatmak ya da bitirmek zorunda olanlar? Bir iş yeri açmaya karar verme aşamasında olanlar? SİZİ SEÇMEYE YA DA SEÇMEMEYE KARAR VERECEK İNSANLAR?

Araştırmalar bu konuda yeterli değil. Sorunu bir kez inceledikten sonra karar veren bir kişinin doğru kararı alma olasılığının; günler, hatta aylarca inceleyenlerinkinden daha fazla olduğu görülüyor.

Kararlarımızı nasıl aldığımızla ilgili durum oldukça karanlık… Öyleyse cevap nedir? İnsanları size, şimdi ve gelecekte “evet” demeye nasıl ikna edebilirsiniz? Öyle gözüküyor ki, anlaşmazlık durumlarında en iyisi geleceğe kısa bir yolculuk yapıp, neler yaşanabileceğini tahmin etmeye çalışmak. Kendimizi olası durumların içinde hayal ederek, hangi yolu tercih etmememiz gerekeceğine karar verebiliriz.

Yıllar boyunca, günlük tutmanın kendimizi tanımak için çok iyi bir yöntem olduğu düşünüldü. Bu, yalnızca günlük durumlarla ilgili yazıp daha sonra okuduğumuzda hayatımızı olduğundan farklı gösterecek olumsuz bir hikâye yaratmadığımız müddetçe doğru sayılabilir. Ama negatif duyguların herkesin hayatında olduğunun, üzerine gidilip çözüldüğü müddetçe sorun teşkil etmediğinin fark edilmesi gerekir. Araştırmalarda negatif duygulara yoğunlaşan kişilerin bunları tekrar gözden geçirdiklerinde, bunları incelemeyen kişilere göre daha mutsuz oldukları görüldü. İşte, tarihi yaşanan günün deneyimlerinden yola çıkarak değerlendirmenin zararı bu. KOÇLUK programlarımda bu önemli noktayı gündeme getiriyorum. Çünkü birçoğumuzun işi bu tip şeylere bağlı. Bir otomobil güvenilir veya güvenilmez gözükebilir. Ama eğer o gün otomobiliniz bozulduysa, kesinlikle size güvenilmez gözükecektir.
Beynimiz çalışması gereği negatif istasyonlarda duruyor. Düşünce dediğimiz eylemlerimiz ise, birbirine eklenmiş zincir baklaları gibi… Peki ya inançlarımız? Düşünce otoyolumuz ve inançlarımız bizim DUYGULARIMIZIN oluşumunu sağlar.

On dört yıldır yapmakta olduğum koçluk çalışmalarımın temelini BEYİN PROGRAMLAMA oluşturur. Çünkü söylemek çok kolay ancak uygulamak zordur. Ben zor olanı seçtim. Çünkü değişim sanıldığı kadar zor değil, aksine çok kolay… Sadece ‘NASIL’ı bilmek ve bilinçaltı düzeyde program yapmak. Bütün mesele bu!

Olumlu düşünmek, özgüvene sahip olmak, etkilemek, iz bırakmak, kendi kendini motive etmek, sakin olmak, topluluk önünde etkileyici konuşmak, tam mesaj vermek, “SEÇİM RÜZGÂRINI” arkasına almak ancak bilmek ve yapmakla olur. Koçluk uygulamalarımda insanların çok kısa sürede değişim ve gelişim göstermelerini sağlamanın hazzını her zaman yaşıyorum. Etkin kişilik ancak beynini TAM KAPASİTE-ÇİFT YÖNLÜ kullanmakla mümkün olur. İnsanların size EVET demesini istiyorsanız, önce onların bir şeyler yapmasını sağlamanız gerekiyor.

Kullandığınız her kelimenin kişilerin beyinlerinde farklı farklı duygular oluşturduğunun bilincinde olmalısınız. “BEYİNDEN BEYİNE YAYIN” yaparken aynı kanalda olmamız gerektiğini her zaman bilmelisiniz (Görsel / İşitsel / Dokunsal).

Negatif kelimeler bilinçaltı düzeyde işleme alınmaz. Lütfen burun deliklerinizi düşünmeyin! Düşünmeyin dememe rağmen burun deliklerinizi düşündünüz. Çünkü düşünmemezlik edemezdiniz.

Beynin odaklanması size bağlıdır. Odağınızı seçerken istediklerinize ve yapmak istediklerinize yoğunlaşın. Genelde insanlar yapmak istediklerinden çok istemediklerine odaklanma eğilimindedirler.

Beyninizin odak noktasını değiştirebileceğiniz tek güç “SORULARDIR”. Bu nedenle kendinize sürekli güçlendirici, olumlu düşünmenizi sağlayacak, harekete geçirecek sorular sormayı alışkanlık haline getirmelisiniz. Ne zaman? HEMEN ŞİMDİ! Ya olursa? NEDEN OLMASIN!

  • İnsanlara nasıl daha farklı hizmet edebilirim?
  • Nasıl fark oluşturabilirim?
  • Beni diğerlerinden ayıran en önemli özelliğim ne?

Soru işaretleriyle liderlik yapmak, yolculuğunuzda performansın devam etmesini sağlar. Başkalarına görünmeyeni görebilme vizyonu, ancak soru işareti liderlik yolculuğunda fark yaratır.

Beyin komik bir organdır. “Gerçekle sahteyi bile birbirinden ayırt edemez”, bu harika bir özellik! Bu özelliği bilinçli olarak kullanın. Nasıl mı?

İstemediklerinizin yolculuğuna değil, istediklerinizin yolculuğuna çıkarak neyi almak, nereye ulaşmak, nereye çıkmak ve sonuçta “NEYİ BAŞARMAK İSTİYORSANIZ” onun yolculuğuna çıkarak, soru işaretlerinin gücünü kullanarak beynin bu özelliğini sonuçlarınız için kullanın.

Size harika bir haber daha vermek istiyorum. Yaklaşık 1.5 kg ağırlığında olan beyin bezemizin bizim için “Psikokimyasal” olarak üretim yaptığını biliyor musunuz?

Olumlu düşünmeye başladığınızda, mutlu olduğunuzda beyin psikokimyasal olarak “ENDORFİN” salgılamaya başlar. Stresli, kaygılı, karamsar ruh hali içerisine girdiğimizde “STRES” hormonları salgılanmaya başlar. Bağışıklık sisteminiz zayıflar. Beden direnciniz minimum seviyeye düşer.

Seçim sizin! Tüm seçenekler iki kulağınızın arasında toplanmış durumda… Eylemlerinize olan uzaklığınız yalnızca bir adım, seçimlerinize olan uzaklığınız ise iki kulak arasındaki mesafe…

NLP Lideri Mustafa Kılınç Diğer Yazıları
Mustafa Kılınç Biyografisi
REİKİ VE DEĞİŞİM PROGRAMLARI
NLP DAP
Dailymotion
Nlpdap
40 Arena
Youtube