13.06.2011
Bilişsel nöroloji uzmanı Ellen Bialystok, yaklaşık 40 yılını çift dil bilmenin zihni nasıl şekillendirdiğini anlamaya adadı. Toronto'daki York Üniversitesi'nin önde gelen psikoloji profesörlerinden biri olan 62 yaşındaki Bialystok, bilime katkısından dolayı geçen yıl 100 bin dolar değerindeki Killiam Ödülü'ne layık görüldü. Kendisiyle yapılan röportajın özeti aşağıda.
S: Çift dil bilmek konusundaki ilgili araştırmalarınıza nasıl başladınız?
C. Psikoloji alanındaki araştırmalarıma çift dil bilmenin iyi veya kötü olduğunu öğrenmeye çalışmak amacıyla başlamadım. Psikoloji doktoramı, çocukların dil öğrenme yetenekleri üzerine yaptım. 1976'da doktoramı bitirdiğim zaman, Kanada'da dalımda iş sıkıntısı vardı. Bulabildiğim tek iş, öğrencilerin ikinci bir dili öğrenmeleri üstüne bir araştırma projesiydi. Bende yeterince yakın olduğunu düşündüm. Bir nöroloji uzmanı olarak, projede "İkinci bir dil öğrenmek, düşünmeyi nasıl etkiliyor?" gibi sorulara odaklandım. Bu tür araştırmalar bir anda beni çift dilliliği araştırmaya itti. Bilimsel araştırmalarda, bulgular size beklemediğiniz bir yol gösteriyor ve siz o yolu takip ediyorsunuz.
S. Peki bu beklenmedik yol sizi tam olarak nereye götürdü?
C. Araştırmalarda, tek dil ve iki dil bilen çocuklar arasında dili anlama süreçleri açısından çok büyük bir fark olduğunu gördük. 5, 6 yaşındaki çocuklara dilbilgisi soruları sorduğumuzda iki grubun da aşağı yukarı eşit seviyede dil bilgisine sahip olduğunu gözlemledik. Ancak bir soruda farklılık vardı. Çocukların hepsine "Elmalar burunda yetişir" cümlesinin mantıksız olmasına rağmen dilbilgisi açısından doğru olup olmadığını sorduk. Tek dilli çocuklar cevap veremedi. "Çok saçma" dedikten sonra durakladılar. Ancak çift dilli çocuklar, "Saçma bir cümle ama dilbilgisi açısından doğru" dedi. İki dilli çocukların önemli bilgilere kulak verip daha önemsiz olanları kulak ardı eden bilişsel bir sisteme sahip olduğunu öğrendik.
S. Bu nasıl oluyor?
C. Beynimizde "yürütücü kontrol sistemi" adında bir sistem vardır. Bu, beynin genel müdürüdür. Görevi, dikkat dağıtıcı unsurları göz ardı ederek önemli noktalara odaklanmamızı sağlamaktır. Aynı anda aklımızda iki farklı şeyi tutmanızı ve bu ikisi arasında geçiş yapmanızı sağlayan da budur. İki dil biliyorsanız ve düzenli olarak kullanıyorsanız, beynin içindeki ağların işleyişi şu şekilde olur: Her konuşmak istediğinizde, iki dil öne çıkar ve yürütücü kontrol sistemi hangi dilin o an için doğru olduğuna karar verir. Bu yüzden iki dil bilenler sistemi daha sık kullanır ve düzenli kullanım sistemi daha etkili kılar.
S. En şaşırtıcı bulgularınızdan biri çift dilliliğin Alzheimer hastalığının belirtilerini yavaşlattığı yönünde. Bunu nasıl keşfettiniz?
C. Yürütücü kontrol görevlerinde, çift dilli yaşlılar tek dilli yaşlılara kıyasla daha iyi bir performans sergiledi. Bu sonucun çıkması son derece önemli. Yaşla beraber herkesin beyin fonksiyonlarında eşit oranda zayıflama şaşırtıcı olmazdı. Dört yüz Alzheimer hastasının hastane kayıtlarını inceledik. çift dillilerde Alzheimer belirtileri tek dil bilenlere nazaran ortalama olarak 5 yıl sonra ortaya çıkıyordu. Bu, çift dillilerin Alzheimer'a yakalanmadıkları anlamına gelmiyor. Sadece hastalığın ileri evrelerinde beyin fonksiyonları hâlâ yüksek düzeyde çalışmaya devam ediyor.
S. Yani lisede öğrenilen Fransızca restoranda özel bir yemek sipariş etmekten başka işlere de yarıyor, değil mi?
C. Maalesef hayır. İki dili de sürekli kullanmanız gerekiyor. Ara sıra kullanarak bir fayda göremezsiniz.
S. Çift dillilik birden fazla işi aynı anda yürütme yeteneğini artırır mı?
C. Evet, yürütücü kontrol sisteminin sorumlu olduğu şeylerden biri de aynı anda birden fazla işle meşgul olmadır.
S. Göçmenlerin çoğu çocuklarına anadillerini öğretmek istemiyor. Bu doğru mu?
C. İnsanların çocuklarına anadillerini ve kültürlerini öğretmeleri için başlıca iki neden var. Birincisi, anadil çocuğu atalarına bağlar. İkincisiyse benim araştırma konum: Çift dil bilmek yararlı bir şey. Beyni güçlendiriyor. Bir tür beyin egzersizi ve Alzheimer'in etkilerini yavaşlatıyor.
Kaynak: Sabah / The New York Times