Küçük bir çocuğun bir fareyle dostluğu olmuş. Farecik zaman içinde çocuğa daha çok güven duymaya başlamış, kucağına gelmiş, her gün elinden yem almaya alışmış. Günün birinde, çocuk fareciği pantolon cebine koymuş, dışarıda onunla oyun oynamak istemiş.
Ansızın bir kedi çıkmış çocuğun karşısına. Kediler fare yemeği severler diye çocuk korkmaya, kediden kaçmaya başlamış, Var gücüyle koşmuş çocuk, biraz daha hızlı, biraz daha uzağa. Ama çocuk koştukça, kedi BÜYÜMEYE başlamış. Çocuk nefes nefese kalmış, kedi büyüdükçe BÜYÜMÜŞ, EV KADAR olmuş. Çocuk kendini çok çaresiz hissetmeye başlamış.
O anda fare başını pantolonun cebinden çıkarmış, çocuğa kısık sesle bir şeyler söylüyormuş.
‘ Dur demiş, senin arkaya dönmen gerek. Kedinin gözlerine bak ve ona doğru koş, kedi o zaman küçülür.’
Çocuk fareciğin dediğini yapmış, önce durmuş, sonra kedinin gözlerine bakarak, ona doğru koşmaya başlamış. Çocuk kediye doğru koştukça, kedi küçülmüş, daha çok küçülmüş, en son normal boyutunu almış. Hatta çocuğun kendisini sevmesini istemiş.
İşte kedi ile farenin serüveni böylece mutlu bir son bulmuş. – Gerçi diyebilirsiniz ki:
Fare iyi söylemiş, o çocuğun cebinde kendini güvende hissetmiş, ondan öyle diyebilmiş.
Ama çocuk o anda bunun hiç farkında olmamış……
Mutlu bir hafta dileklerimle,
Sevgiyle kalın…