Güney Carolina, Spartanburg'da Chaser isminde dişi bir İskoç çoban köpeği, bilinen en geniş sözcük dağarcığına sahip. Tam tamına bin 22 kelime biliyor. Chaser' ın sahibi, 30 yı l Spa r t a nbu r g 'da k i Wof fo r d Üniversitesi'nde ders vermiş olan Psikolog John W. Pilley. 2004 yılında emekli olduktan sonra Alman bir çifte ait Rico adlı bir köpek hakkında bir yazı okudu. Rico'nun sahipleri ona 200 cismin ismini ayırt etmeyi öğretmişti. Pilley bu deneyi tekrarladı ve bulgularını Behavioural Processes (Davranışsal Süreçler) dergisinde yayımladı. Chaser'i 2004 yılında yavru olarak satın aldı ve onu günde dört-beş saat arasında eğitmeye başladı. Köpeğe bir cisim gösterip ismini 40 defa tekrar ediyordu. Sonra cismi saklayıp Chaser'ın bulması için ismi yüksek sesle tekrarlıyordu. Köpek günde 1 veya 2 kelime öğreniyordu ve her ay sonunda öğrendikleri test ediliyordu. İskoç çoban köpeği, zekâsıyla ünlü bir hayvan. Koyun sürülerine çobanlık etmek üzere yetiştiriyorlar. Eğitim Chaser'ın hoşuna gidiyor ve sürekli daha fazlasını istiyor. Pilley, "Ben 82 yaşındayım. Sadece uyumaya gidince onun ısrarlarından uzaklaşabiliyorum" diyor. Chaser'ın eğitimi için çok sayıda ikinci el oyuncak satın almış. 3 yıllık eğitimin sonunda, Chaser'ın kelime haznesi 800 tane pelüş hayvan, 116 adet top, 26 Frizbi ve bir dolu plastik objeyi kapsıyordu. Çocuklar günde 10 kelime öğrenebiliyor. Liseden mezun oldukları zaman ise 60 bin kelime öğrenmiş oluyorlar. Chaser'ın öğrenme hızı daha yavaştı ancak onun üstesinden gelmesi gereken büyük bir engel vardı. Kelimeleri ilişkilendiremiyordu. Chaser'ın soyut kelimeleri anlayıp anlamadığıyla ilgili bir soruyu cevaplarken Pilley, Chaser'a cismin üstüne patisini koymasını, koklamasını ve getirmesini öğrettiğini anlatıyor. Daha sonra ona oyuncaklarından üç tanesi gösteriliyor,. Chaser komuta göre doğru bir şekilde cismi patiliyor, kokluyor ya da getiriyor. Pilley, "Bu deney kesin bir şekilde Chaser'ın söylenen kelimenin bir anlamı olduğunu kavradığı gösteriyor" diyor. Pilley, Chaser'ı emir ve cismi beraber söylediği zaman da anlaması için eğitebilmiş. Köpek, "Frizbiyi yakala" ya da "Topu yakala" gibi komutları doğru olarak algılıyor. İnsanlar ve hayvanlar arasındaki etkileşim konusunda efsane Alman atı "Akıllı Hans" her zaman aşılması gereken bir zirve olmuştur. 1900'lü yılların başında Akıllı Hans, basit aritmetik sorularını toynağını yere vurarak cevaplıyordu. Psikolog Oskar Pfungst, atın soruyu soran kişinin en ufak hareketini bile algılayabildiğini ortaya koydu. Hans, toynak vuruşlarıyla doğru sayıya yaklaştıkça izleyiciler arasında da gerilim yükseliyordu, o sayıya ulaştığında ise rahatlıyorlardı. At ise bu yüzden tam olarak nerede durması gerektiğini kusursuz bir şekilde anlayabiliyordu. İnsanlar beklentilerini havyalara yansıtıyor. Özellikle de köpeklere. Hayvanın insani bir başarı gerçekleştirdiğine inanmak istiyorlar. Aslında hayvan sadece sahiplerinin bilinçdışı verdiği sinyalleri doğru okuyor. Köpek davranışı uzmanı Alexandra Horowitz, "Bir koyun sürüsünün başındaki bir çobanla beraber dolaşan İskoç çoban köpeğini izleyin. Bir insanın köpekle iletişime geçmek için ne kadar az hareket etmesi gerektiğini görünce hayret edersiniz" diyor. Almanya, Liepzig'deki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü'nden Juliane Kaminski, Rico'yu test eden araştırma ekibinin bir üyesi. Bir odada köpeğe komut veren kişi, bir başka oda da ise oyuncaklar duruyordu. Böylece, komut veren kişi köpeğe hareketlerinden her hangi bir ipucu veremiyordu. Chaser'ı test ederken, Pilley ve çalışma arkadaşı Alliston K. Reid de aynı önlemleri aldı. Köpeklerin kelime öğrenmesi araştırmaları, çocukların bir dili öğrenmesi konusunda bize bazı ipuçları sunabilir. Çocuklar da kelime haznelerini aynı sinir mekanizması üzerine inşa ediyor olabilir. Pilley ve Reid deneylerinde, Chaser'in normalde çocuklarda görülen, kelimeleri ilişkilendirerek öğrendiğine dair açık bulgular elde etti. Ancak Chaser sesleri cisimlerle ilişkilendirmeyi sürekli tekrarla öğreniyor ki çocuklar da bu böyle olmuyor. Çocuklar soyut kavramları algılarken, Chaser kelimeleri nesnelerin isimleri üzerinden öğreniyor. Kaminski, Chaser'in başarısının bir dili öğrenme yolunda atılan bir adım olarak nitelendirilemeyeceğini söylüyor. Kelimelerin yerini değiştirip Chaser'ın anlamın değiştiğini anlaması, söz dizimi konusunda bir ilerleme olabilir. Pilley bu konu üzerinde çalıştığını söylüyor. "Köpeğime bazı basit gramer kuralları öğretmeye çalışıyorum. Ne kadar ileri gidebiliriz bunu bilmiyorum ama sınırda olduğumuzu düşünüyorum" diyor. Chaser ve Rico'nun kabiliyetlerini bir çerçeveye oturtmak zor. Başarıları, türlerinin kapasitesi içinde gerçekleştiyse neden başka örnekler duyulmadı? Bu tamamen Chaser ve Rico'ya has bir kabiliyetse araştırmacılar ya çok şanslıydı ya da deneylerinde bazı şeyler yanlıştı. Pilley, Chaser'ın yetiştiricisine deneyle ilgili bilgi verdiğinde, adamın köpeğin yeteneği ile ilgili hayrete düşmediğini söylüyor. Sadece, Pilley'in bu eğitimi verebilecek sabrı olup olmadığını sormuş.
31.01.2011
Kaynak: Sabah – The New York Times