Kör bir dilenci vardı. Şöyle derdi:
– Ey ahali, bana acıyın, bende iki körlük var. O halde bana iki kat yardım edin.
Halktan birisi:
– Bir körlüğünü görüyoruz. Öbürü nedir, göster, dedi.
– Sesim çirkin, avazım kötü. Körlük ve ses çirkinliği iki kat körlüktür. Sesim yüzünden halkın bana acıması azalıyor. Kötü sesim nereye varırsa bana karşı öfke ve kin meydana getiriyor. Bu iki körlüğe siz de iki kat acıyın. Böyle hiçbir yere sığmayan kişiyi siz de gönlünüze sığdırın, hoş görün.
Bu sızlanma yüzünden halkın hepsi ona acımaya başladı. Sırrını söyleyince gönlünün güzel sesi, sesinin çirkinliğini örttü.
Böyle birisinin gönül sesi de çirkin olursa, bu üç kat körlüktür.