Mustafa Kılınç ile Bilinçaltı Değişim Programları
Haftanın Sözü
İnsan düşündüğü kadar güçlü inandığı kadar değerlidir.
NLP DAP
NLP DAP MUSTAFA KILINÇ İLE SERTİFİKALI NLP PROGRAMLARI
Mustafa Kılınç'ın Eserleri
Mustafa Kılınç Eserleri

KUANTUMLA nasıl zengin olabilirsiniz?

Başlıktaki sorunun iki cevabı var: Birincisi maddenin özelliklerini tarif eden kuantum teorisini kullanıp yeni bir teknoloji geliştirerek ve insanlığa katkıda bulunarak zengin olmak. İkincisi ise ‘kuantum’ ismini anlamsız cümlelerin içinde kullanıp; insanlara zenginlik, daha iyi bir yaşam vaat edip insanları kandırarak zengin olmak

Bir yanda anlaşılmasında kimi zorluklar olsa da deneysel gözlemsel desteği olan fiziğin kuantum teorisi var. Öte yanda ise pozitif yükleme, foton kuşağı, kuantum sıçraması gibi kavramları atmasyon bir biçimde kullanan 'kuantum mistikleri." Kuantumla zengin olmanın iki yolu var: Birincisi maddenin özelliklerini tarif eden kuantum teorisini kullanıp yeni bir teknoloji geliştirerek ve insanlığa katkıda bulunarak zengin olmak. İkincisi ise kuantum ismini anlamsız cümlelerin içinde kullanıp; insanlara zenginlik, sağlık, daha iyi bir yaşam vaat edip, kısaca insanları kandırarak zengin olmak.

Bu ikinci yöntem, neo-pagan bir akım olarak nitelendirilebilecek newage akımının temsilcileri tarafından da sık sık kullanılmakta. Bu sözde kuantumcular; kuantum sıçraması, foton kuşağı, kuantum iyileşme gibi kavramları, kuantum teorisinin içeriğiyle alakasız şekilde kullanarak insanlara daha iyi bir hayat vaat ediyor. Oysa kuantum fiziği onların vaat ettiklerini sağlamaz ve teorinin bu kişilerin söyledikleriyle bir ilgisi yoktur.

Kuantum fiziği, küçük cisimlerin ya da mutlak sıfıra yakın soğuklardaki büyük nesnelerin davranışını tarif eden fizik dalıdır. 20. yüzyılda geliştirilen bu teori insanlığın geliştirdiği en başarılı bilimsel teorilerden biridir ve akıllı telefonlarımızdan lazerlere kadar çağımızın birçok önemli teknolojisi bu teori sayesinde geliştirilmiştir.

Kuantum fiziğiyle, zannedilenden daha garip ve daha ilginç bir evrende yaşadığımızı öğrendik

Örneğin küçük parçacıkların, bazen parçacık gibi bazen de dalga gibi davrandıklarını ve uzak mesafelerden birbirlerini etkileyebildiklerini öğrendik. Fakat kuantum teorisi ne kadar sezgilere aykırı verileri olan bir teori olursa olsun, fiziksel bir teoridir ve anlaşılır, kısmen de olsa öngörülebilir bir evrende yaşadığımız fikrini değiştirmez. Ayrıca gözlemsel ve deneysel dayanakları çok güçlüdür ve bu teori sayesinde müthiş icatlar gerçekleştirilmiştir.

UYANIK KUANTUM MİSTİKLERİ

1975'te FritjofCapra'nın fizikçiler tarafından olumsuz eleştiriler alan Fiziğin Taosu kitabı ile kuantum teorisi newage çevrelerine girmiş oldu. Arkasından 90'larda bir hekim olan DeepakChopra'nın kuantum terapi kitapları ve Ne Biliyoruz ki? belgeseli ile kuantum teorisinin kavramları newage çevrelerinde iyice popülerlik kazandı.

"Atlantislilere karşı savaşmış 35 bin yıllık bir ruh olan Ramtha tarafından kontrol edildiğini" iddia eden tarikat liderinin de konuştuğu belgesel, 16 milyon dolara yakın gelir elde etti. Böylece 'kuantumun' nasıl zengin edebileceğini gösteren bir yol daha açıldı. Kısa süre sonra Türkiye dâhil birçok ülkede kuantum mistikleri ortaya çıktı. 'Pozitif yüklenme', 'foton kuşağı' ve 'kuantum sıçraması' gibi kavramları atmasyon şekilde kullanan 'kuantum mistikleri' etrafı kapladı.

Peki kuantum fiziği, bu mistiklerin iddia ettiği gibi, gerçekliğin zihnimiz tarafından değiştirileceğini gösterdi mi? Bu sorunun cevabı hayırdır. Kuantum mistiklerinin az biraz kuantum bilenleri, kuantum fiziğinin gözlemcinin gerçekliği değiştirdiğini gösterdiğini iddia ederek bu tezlerini savunmaya kalkarlar. Kuantum fiziğine göre cisimler ölçülene kadar iki ayrı durumun 'süperpozisyonunda' olabilirler.

SCHRÖDİNGER'İN KEDİSİ: ÖLÜ MÜ CANLI MI?

Meşhur Schrödinger'in kendisini ele alalım, bu kedi kutu açılıp bakılana kadar ölü ve diri durumların süperpozisyonundadır. Kedi kutu açılıp bakıldığında yüzde 50 olasılıkla ölü, yüzde 50 olasılıkla diri olarak bulunacaktır. Kedi kutu açılana kadar, yani süperpozisyon halinde, ölü ya da diri midir diye soruyorsanız bunun cevabı tartışmalıdır ve kuantum denklemlerini nasıl yorumlayacağımıza bağlıdır. Bir yorumda kedi ölü/diri özelliklerin ikisine de sahip değildir, başka bir yorumda kedi açılıp bakılana kadar hem ölü hem diridir. Ancak bir şey kesindir, gözlemci kutuya baktığı zaman süperpozisyon bozulur ve kedi ölü ya da diri olarak bulunur. Kuantum mistiklerine göre bu gerçekliği gözlemcinin yarattığı anlamına gelir. Ancak buradan gerçekliği bilincimizin yarattığı ve kontrol edebileceği sonucu çıkmaz. Her şeyden önce kuantum fiziğindeki gözlemci, bilinçli bir varlık olmak zorunda değildir. Mekanik bir detektör, bilgisayar gibi elektronik bir cihaz da gözlemcidir. İşin daha kötüsü ne kadar olumlu düşünürseniz düşünün, ne kadar konsantre olursanız olun kutu açıldığında kedinin ölü veya diri çıkmasını sağlayamazsınız.

Kısacası kuantum teorisi, kuantum mistiklerinin iddia ettiği gibi, düşünce gücünüzle dünyayı dilediğinizce şekillendirebileceğinizi vadetmez. Ama bu teori sayesinde insanlık, süper bilgisayardan lazere kadar birçok teknoloji harikasını kazanmıştır.

NLP Haberleri
Mustafa Kılınç Biyografisi
REİKİ VE DEĞİŞİM PROGRAMLARI
NLP DAP
Dailymotion
Nlpdap
40 Arena
Youtube