Limited şirketlerin kuruluşunun önem arz ettiği bir önceki yazımızda belirtilmişti. İşte bu noktada işbu önemin ne boyutta ve ne şekilde olduğuna dikkat çekmek istiyoruz. Şöyle ki;
Limited şirketlerin kuruluşunda da anonim şirketler gibi şirket kuruluşu ikili ayrıma tabidir. Şirketin kurulma anı ile şirketin tüzel kişilik kazanması arasındaki zaman da ön limited şirketin varlığı kabul edilir. Şirket; kanuna uygun olarak düzenlenen şirket sözleşmesinde kurucuların limited şirket kurma iradelerini açıklamaları, sermayenin tamamını şartsız taahhüt etmeleri ve nakit kısımın ¼’ünü ödemeleri ile kurulurken merkezin bulunduğu ticaret siciline tescil edilmesi ile tüzel kişilik kazanacaktır. İşte bu ara dönemde mevcut olduğu kabul edilen ön ortaklık 3. Kişilere karşı adi ortaklık hükümleri çerçevesinde sorumlu olacaktır. Kısaca ön ortaklık adına işlem yapanlar bu işlemlerden ötürü şahsen ve müteselsilen sorumludur. Bu süreçte yapılan işlemlerin, şirketin tescilinden itibaren 3 ay içerisinde şirket tarafından kabulü halinde yalnız şirket tüzel kişiliğinin sorumluluğu gündeme gelecektir.
Şirketin kanuna aykırı kurulması halinde Yeni Ticaret Kanunu şirketin butlan ve/veya yokluğundan bahsetmemekte şirketin ancak feshinin dava yolu ile talebine cevaz vermektedir. Kanuna aykırı kuruluşun alacaklıların, pay sahiplerinin veya kamunun menfaatini ihlal etmesi veya tehlikeye düşürmesi halinde şirket merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret mahkemesinin şirketin feshine karar verebilmesi mümkündür. Bunun yanı sıra şirket kurulurken ibraz edilen belgelerin muhteviyatının yanlış olması, getirilen sermaye ile ilgili yanlış ve yalan beyanlarda bulunulması, ayın olarak getirilen sermayeye değer biçilmesinde hile yapılması ve benzer durumlarda tazminat yaptırımı söz konusudur. Aslen şirkete tanınan tazminat davası açma hakkı zarar görmeleri halinde alacaklılar veya ortaklar yönünden de mümkündür. Ayrıca; Ticaret Kanunu kurucuların sorumluluklarının genel kurul tarafından ancak tescilden itibaren 4 yıl geçtikten sonra sulh ve/veya ibra yoluyla kaldırılabileceğini hükme bağlamıştır.
Kuruluşta belirlenen ortakların sermaye koyma taahhüdüne ilişkin Yeni Ticaret Kanunu ile getirilen bir düzenleme de şirket ortaklarının şirkete karşı borçlanma yasağıdır. Aslen anonim şirketlere ilişkin konulan hüküm limited şirket hükümlerinde yapılan atıf çerçevesinde limited şirket yönünden de hukuken muteberdir. Limited şirket ortakları vadesi gelmiş sermaye borçlarını ifa etmedikçe ve şirketin serbest yedek akçelerle birlikte karı geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olmadıkça şirkete karşı borçlanamayacaktır.
Son olarak da şirketler yönünden evleviyetle dikkate edilmesi gereken bir hususa değinmek isteriz. Halihazırda kurulmuş ve faaliyet gösteren şirketlerin esas sözleşmelerini Yeni Ticaret Kanununa uygun hale getirmeleri gerekmektedir. Kanun bu hususla ilgili bir kolaylık sağlayarak Yeni TTK’ya uyum kapsamında yapılacak genel kurul toplantılarında her hangi bir toplantı nisabı öngörmemiş, toplantıda hazır bulunan mevcut oyların çoğunluğunu yeterli görmüştür. Ancak burada unutulmaması gereken sözleşme revizyonu için 01 Temmuz 2014’ün son tarih olarak belirlendiğidir.
24.02.2014
Av. Ebru ÇAĞLAR
ÇABA HUKUK BÜROSU