NLP Uzmanları Dernek Başkanı Mustafa Kılınç ile madde bağımlılığı ile mücadelede Bilinçaltı Faktörünü konuştuk..
Toplumsal sorunumuz olan uyuşturucu ile mücadele de son dönemde eyleme geçen projeler ve çalışmalar umut verici. Gerçekten uyuşturucu ile mücadele kapsamında etkin çalışmalara imza atılıyor. Peki ya sonuçlarımız neler?
BAĞIMLILIKTAN KURTARMA MÜCADELESİNDE EKSİK OLAN NE?
Madde bağımlılığı tedavisinde yatarak ya da ayakta “Amatem” Sağlık Bakanlığı’nın özel çalışmaları, grup terapileri, hobi aktiviteleri, ailelerine yönelik bilgilendirmeler, psikoterapi uygulamaları yapılıyor. Ancak bunlara rağmen madde bağımlıları aynı çevreye döndüklerinde ne oluyor da tedavi olmalarına rağmen bu maddelere tekrar başlamaları söz konusu olabiliyor? NLP Uzmanları Dernek Başkanı Mustafa Kılınç; bizlere madde bağımlılarının bilinçaltı meta davranış kalıplarının resmini şöyle çiziyor.
MADDE BAĞIMLILARININ META DAVRANIŞ RESMİ
MADDE BAĞIMLILARINDA TEMEL DAVRANIŞ KALIBI
Madde bağımlıları düşünsel, duygusal ve davranışsal olarak sınırlılık / sınırsızlık kapsamında 9 (dokuz) temel kalıbın programını uygularlar. Bu kalıpları şöyle belirtebiliriz.
1) Sevinç: Ya aşırı fazla ya da yoksunluk
2) Tiksinme
3) Öfke / kızgınlık / saldırganlık ruh halleri
4) İlgi gösterme ya da ilgisizlik açlığı
5) Korku: gerçek korku olan “düşme ve gürültü” dışında kalan illüzyon korkular
6) Şaşkınlık: sebepli ya da sebepsiz olarak kendi zihinsel algı haritalarına göre ortaya çıkardıkları duygu durumlarıdır.
7) Utanç: kendinden / ailelerinden / yaşamından
8) Suçluluk hissi: başta kendi olmak üzere, ailesi ve çevresindeki herkesi suçlarlar.
Suçlamanın sorumluluk almaktan çok daha kolay ve keyifli olduğunu bilirler.
9) Yetersizlik inancı: kendini yetersiz görme, aşağılama ve aşağılanma. Bu durumdan kurtulmak, rahatlamak için maddeye koşarlar. Bu davranış kalıpları madde bağımlısı olmayan kişilerde de görülebilir. Ancak aradaki fark “madde bağımlılarının çözümü “o maddelere bağlamış olmalarıdır.
BAĞIMLILIĞIN BİTMESİ İÇİN
NLP Uzmanları Dernek Başkanı Mustafa Kılınç’a göre; yapılan tedavi yöntemleriyle birlikte kişilerin “düşüncede, duyguda ve davranışta” o maddeden bağımsız olacağı inancının bilinçaltı düzeyde programlanmasıdır. Kişilere “gerçek çözümün, gerçek gücün, rahatlığın, özgüvenin, sevgi kaynaklarının” kendi içinde olduklarını göstermek ve inanç haline getirmelerini sağlamak gerekir. İnsanları harekete geçiren faktör duygulardır. Kişilerin maddeden aldıkları “rahatlık, güven, boşluk, kaygısızlık hissini” kendi düşünme yöntemleriyle alabildiklerini göstermek ve onların beyinlerini eğitmekle birlikte amacımıza ulaşmış oluruz. Bilmeliyiz ki; insanlar bize göre değil kendilerine göre düşünür. Kişilerin değişimini sağlayan güç “bilinçdışı zihindir.”