NE KADAR DEĞİL, NASIL ÇALIŞTIĞINIZ ÖNEMLİ

Üniversite maratonunun ilk adımı Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) geride kaldı. 2.2 milyondan fazla adayın başvurduğu sınavda 180 barajını geçenler ikinci aşama olan Lisans Yerleştirme Sınavlarına (LYS) girecek. YGS’de istediğiniz başarıyı yakalayamadıysanız, moralinizi bozmayın. Çünkü telafisi mümkün.Bunun için çalışmalarınızı biraz daha yoğunlaştırabilirsiniz. Ancak unutmayın, derslere “ne kadar” değil, “nasıl” çalıştığınız önemli.

Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nı atlatan öğrenciler şimdi Lisans Yerleştirme Sınavları için kolları sıvadı. YGS’de istediği hedefe ulaşamayanların moralini bozmasına gerek yok çünkü LYS’de bunu telafi edebilirsiniz. Bunun için “verimli çalışma” stratejilerini bilmenizde fayda var. Herşeyden önce şunun farkında olun:kitapların, notların başında geçireceğiniz saatler arttıkça akademik performansınızda doğru orantılı olarak yükselmeyecek. Başarının anahtarı, “zekice çalışmak” Çoğu öğrenci ders çalışmayı sadece sınavlar için yapılması gereken zorunlu bir eylem olarak görüyor. Bunu bir eğlence ya da yeni şeyler öğrenmek olarak düşünenlerin oranı ise az. Fakat araştırmalar çalışmaya yönelik algının çalışmanın kendisi kadar önemli olduğunu gösteriyor. Uygun bir zihniyet daha zekice çalışma için çıkış noktanız olmalı. Peki ne yapmalısınız? ABD’nin önde gelen ruhsal sağlık platformlarından PrychCentral’da yüksek verimli ders çalışma saatleri için şu öneriler yer alıyor:

POZİTİF DÜŞÜNCEYE ODAKLANIN

*Her şeyden önce çalışırken pozitif yönde düşünmeye odaklanın. Güçlü olduğunuz alanları ve yeteneklerinizi hatırlayın.

*Yıkıcı düşüncelere kapılmayın. “İşler sarpa sardı. Sınava hazırlanmak için fazla zamanım yok” demek yerine “Evet, çalışmaya biraz geç başladım. Ancak hala yapabileceğim birçok şey var” diye düşünün. Çöküş düşüncesi, başarısızlığı da beraberinde getirir.

* Kesin yargılardan kaçının. “Her zaman her şeyi birbirine karıştırıyorum” demeyin. Onun yerine “Belki bu sefer istediğimi yapamadım, ancak gelecek sefer için kendimi nasıl geliştirebilirim” konusu üzerine kafa yorun.

DİKKAT DAĞITAN EŞYALARI ORTADAN KALDIRIN

*Çoğu öğrencinin önemsemediği noktaların başında “nerede” çalıştığı gelir. Etrafta dikkatinizi dağıtacak eylemlerin olduğu bir alanda çalışmayın. Buna alışmış olsanız bile, beyniniz çevredeki uyaranlardan etkilenir. Çalışma odanız veya bir kütüphane en iyi ortamların başında gelir.

İHTİYACINIZ OLANLA ÇALIŞIN

*Çalışırken yanınızda ihtiyacınız olandan fazla şeyi bulundurmayın. Öyle yapıyorsanız bu alışkanlıktan vazgeçmek için uğraşın. Laptop’a ihtiyacınız yoksa yanınıza almayın. Akıllı telefonlar dikkatinizi dağıtır, bir kenara bırakın. Araştırmalara göre, kalem ve kağıt gibi geleneksel yöntemle yapılan ders çalışmalarının sonucu daha kalıcı.

*Kendinizi diğerleriyle karşılaştırmaktan vazgeçin. Bu kendinize yapabileceğiniz en büyük kötülük olur.

NOTLARIN ÖZETİNİ ÇIKARIN VE YENİDEN YAZIN

*Okulda derslerde birçok not almış olabilirsiniz. Bu karmakarışık halden kurtulmanın yöntemi ise ana hatlarıyla bir özet hazırlamak. Ders, ders madde madde bir özetle bu kağıt yığınlarını daha kullanılır hale getirebilirsiniz. Etkili ders çalışma yöntemlerinden diğeri ise notları bir daha yazmak. Derste çalakalem tuttuğunuz notları yeniden, düzenli bir şekilde yazdığınızda, farkında olmadan çalışmış olacaksınız. Bugün derste ne işlediniz? Siz o notu alırken, öğretmeniniz neler anlatıyordu? Bu sayede bir okul gününde yapılan tüm dersleri hatırlayabilirsiniz.