Başkan Obama'nın danışmanları önümüzdeki yılın seçim stratejisinden söz ederken işlerinin zor olduğunu biliyor. Sıkı bir mücadeleye hazırlanıyorlar.
Bunun, Obama'nın tüm ülkede moralleri yükselten ilk başkanlık kampanyasından çok farklı olduğunu biliyorlar. İşsizlik oranının yüzde 9'da, tüketici güveninin de rekor düzeyde düşük seyrettiği şartlarda bambaşka bir stratejiye hazırlanıyorlar. Bu strateji franklin D. Roosevelt'in 1936'daki kavgacı hamlesini, Harry S. Truman'ın 1948'deki Kongre karşıtı kampanyasının heyecanını ve George W. Bush'un 2004'te Massachusetts Senatörü John Kerry'ye karşı yürüttüğü yıldırım harekâtının disiplinini birleştiriyor.
2008 Obama'nın yüceltilmesini hedeflerken 2012'nin odaklarından biri Cumhuriyetçi rakibin (kampanyayı yürütenler onun başarılı bir işadamı olan eski Massachusetts valisi Mitt Romney olacağına inanıyor) zayıflatılması olacak. 2008'deki slogan "Yes we can" (Evet, yapabiliriz), geleceğin türlü umutlara ve fırsatlara gebe olduğunu ima ediyordu. 2012 kampanyası ise "neden yapamadık" ("Cumhuriyetçilerin uzlaşmazlığı") ve en azından Cumhuriyetçi adayın önerileri karşısında ("Bu durumda olmamızın sebebi en başta onun partisidir"), "neden yapmamamız gerektiği" hakkında olacak.
Başkanın üst düzey siyasi stratejisti David Axelrod'un ifadesiyle, "Ülke çok zor bir dönemden geçti ve ne olursa olsun başkan bundan kısmi olarak sorumlu tutulacak". fakat Axelrod yine de umutlu olduğunu ekliyor. "Oyların ciddi bir şekilde bölündüğü bir ülkeyiz, dolayısıyla başa baş bir yarış olacak" diyor. Başkanın ekibi pek eşi görülmemiş bir yolda ilerlediklerini düşünüyor. Reagan ve Roosevelt'in zaferlerinden önceki gibi ani bir istihdam artışı yok, ama 1977-1981'deki Carter döneminin ağır enflasyonu da yok. Karşılarındaki en çetin sorun olan işsizliğe verebilecekleri kolay bir cevap da bulunmuyor. Kampanya ekibine göre başkan, ekonomide en büyük olumsuzlukların savuşturulduğunu, Cumhuriyetçi adaya kalsa krize yol açan politikaların tekrar yürürlüğe konacağını savunacak. öte yandan, rakibi zayıflatmaya çalışırken iki partiyle de bağı olmayan seçmenleri yabancılaştırmamaya özen gösterilecek. Çünkü belirleyici olan bu seçmenlerin negatif kampanyalara ters tepki verdiği biliniyor.
Başkanın danışmanları sağlık reformunu lehlerine kullanabileceklerine inanıyor. Obama demeçlerinde bunu yapmaya başladı bile. (ABD Anayasa Mahkemesi önümüzdeki bahar sağlık yasasına yapılan bir itirazı görüşecek) Obama takımı otomotiv sektöründeki başarılı kurtarma operasyonundan, Üsame bin Ladin'in öldürülmesinden ve Irak'ta savaşın hafiflemesinden de yararlanmayı planlıyor. Fakat ekonomik gidişat karşısında bunlar yeterli olacak mı? Obama 2008'de beklentileri alt üst etmişti. Virginia, Kuzey Carolina, Indiana ve Colorado dâhil, Demokratların bir süredir kazanamadığı eyaletlerde çoğunluğu elde etmişti. Ayrıca Florida ve Ohio gibi Demokratların kalesi olmayan birçok eyalette de kazanmıştı. Obama takımı, 2012'de şanslarının bu kadar yaver gitmeyeceğinin farkında. Fakat 2008'de farklı kazandıkları için bir sonraki yarışta biraz kaybetmeyi göze alabileceklerini düşünüyorlar.
Obama'nın siyasi baş danışmanı David Plouffe ve 2008'in önde gelen diğer danışmanlarını da kapsayan takım, Ohio ve Pennsylvania'da Romney'in önünde olduklarını gösteren anketlerden dolayı umutlu. Fakat ilk anketlere dayanarak bundan bir yıl sonra olacaklara güvenilemez. Üstelik Florida, Michigan, Indiana ve Nevada için de ciddi tehlike çanları çalındığını biliniyor. Obama'nın danışmanları onun tekrar seçilebilmesi için bazı alternatif yolları da araştırıyor. Messina, garanti olarak dört yıl önce kazanamadıkları bazı eyaletlere odaklanmayı hedeflediklerini belirtiyor. Messina, Obama'nın geçen seçimde kazandığı "Yeni Güney" eyaletlerini, yani Virginia ve Kuzey Carolina'yı da bırakmaya niyetli olmadıklarını vurguluyor. Eylül 2012'deki Demokrat kongresinin Kuzey Carolina'da yapılması için tüm ekip var gücüyle çalışıyor. Fakat burada bir istatistiki engel var, o da eyaletin yüzde 10,5 olan işsizlik oranı.
Obama kampanyasını yürüten Jim Messina'ysa başka bir sayıya bakmayı seviyor. Çünkü 50 eyalette oy toplamak isteyen Demokrat gönüllülerin kurduğu takım sayısı 20 bin. Bu sonbahar, Kuzey Carolina'nın Raleigh ve Charlotte kentlerinde Demokrat adaylar belediye başkanlığını kazanınca Cumhuriyetçiler neye uğradıklarını şaşırmışlardı. Yerel parti yöneticileri ancak olanlar olduktan sonra kampanya ekibinin ve gönüllülerinin çalışmalarını öğrendi. Bu insanlar hiç reklam yapmadan eyalette kapı kapı dolaşmış, 2012'ye etkili bir hazırlık olarak seçmenlerini sandığa gitmeye ikna etmişlerdi. Tüm dikkatler Cumhuriyetçilerin Ocak'taki ön seçimlerindeyken Obama'nın takımı hem eski destekçileriyle irtibat kurup onları harekete geçirmek, hem de yeni destekçiler bulmak için sessiz sedasız çalışıyor. Kampanya için toplanan yardımlar sayesinde (partinin ulusal komitelerinde 150 milyon dolar toplandı bile) 50 eyaletin hepsinde de seçim merkezleri açıldı. Kampanya danışmanları, zayiatlara rağmen binlerce gönüllünün bağlarını koparmadığını ve Obama için komşularıyla, dostlarıyla konuştuklarını belirtiyor. Onların kurdukları ilişkiler hakkındaki bilgiler Chicago'daki seçim merkezine gönderiliyor ve her bireyin ilgilerini ve oy geçmişini içeren geniş bir veritabanına işleniyor. "Geçen seferkinden daha iyi bir kampanya yürütülemeyeceğini düşünmemeliyiz" diyor Messina. Danışmanlar için asıl önemlisi ne televizyon reklamlarındaki hafif seksi şeyler, ne de başkan adaylığı kongresi.
Onlar başa baş bir yarışta fark yaratacak şeylerin peşindeler. Demokrat lobici Steven Elmendorf'un sözleriyle, "Bu seçim örgütlenme eksikliği yüzünden kaybedilmeyecek." Obama da bu sefer durumun farklı olduğunu kabul ediyor. "Saçımın biraz daha ağardığının ve beni desteklemenin 2008'deki gibi moda olmadığının farkındayım. Çok şey değiştirdik ama daha yapacağımız çok iş var" diyor. Seçmenler buna izin verecek mi, seneye göreceğiz.
05.11.2011
Sabah – The New York Times/Jim Rutenberg