Öfke, aslında kendimize yönelttiğimiz büyük bir zehir. Bu hisle kendimizi, sınırlarımızı, bize zarar verme ihtimali olan insanlardan koruduğumuzu zannederiz. Oysa ki öfke, kendi içimizde tanımadığımız, saygı duymadığımız, bastırılmış kişiliğimizin bir yansımasından ibaret.
Herkes bizim aynamızdır. İçimizde ne varsa, dışarıda da o vardır. Makroda ne varsa, mikroda da o vardır. Bu da demektir ki, hiçbir şey bizim yaydığımız frekansın dışında gelişemez. Suç yok, suçlu yok, kurban yok… Peki o halde neden öfke duyuyoruz?
O halde gelin önce kendi en karanlık yanlarımızla, bilinçaltımızla yüzleşelim. Çünkü ancak o zaman gerçek gücünüzü keşfedip yola çıkabilecek cesaretiniz olacak.
Güç, Başarı ve Sevgiyle kalın…