Merhabalar Sevgili idealhaber.com ailesinin üyeleri ve siz sevgili okuyucularımız.
Baş+arı Başarı bir oyundur. Her deneyimin kendi içsel dünyamızda bir aldı filtresi vardır. Bu filtreler bizim oyunumuzun sonucunun ne olduğunu belirler.
OYUNUN KURALI
Aslında oyunun kuralı çok basittir. Düşünebilmek!!
Hangi durumda olduğunuzu ve ne olduğunuzu, zihninizi işgal eden temel düşünceler belirler. Olumsuz düşüncelerimiz beynimizi işgal eden ayrık otlarıdır. Ayrık otlarının miktarı fazlaysa olumsuz bir kişiliğin ortaya çıkmasına yol açar.
Düşüncelerimiz davranışlarımızı, davranışlarımız da hissettiklerimizi etkiler.
Bu kaçınılmaz bir durumdur. Şimdiye kadar böyle olmuştur. Bundan sonra da böyle devam edecektir.
Olumsuz düşünceyi ve davranışları kendilerine pusula edinmiş kişiler, bakış açılarını değiştirmedikleri sürece istediklerini elde etmelerine olanak yoktur.
“İnsanlar yorum ve açıklama makineleridir.”
Mustafa Kılınç
Sizlerle; olumsuz düşüncelerin hayatımıza yaptıkları etkileri ziyaret etmek istiyorum. Birlikte olumsuz duygu ve düşüncelerimizle kendimize kurmuş olduğumuz tuzakları fark edip kurtuluş yolculuğuna çıkalım.
- Bir fırsat ile bir engel arasındaki fark nedir? Farkı kişinin ona karşı olan bakış açısında ve tutumunda yatar. Olumsuz kişiler olumlu fırsatlar doğduğunda bunu göremez ve yakalayamaz. Her koşulu bir engeller silsilesi olarak algılar.
- İnsanlar kendilerine benzeyen insanlardan hoşlanırlar. Negatif insanların etkisinde kalmak, radyasyon etkisinde kalmak gibidir. Sürekli maruz kalmaya devam edersiniz, tüm sisteminizi teslim edersiniz. Olumsuz düşünen insanlarla vakit geçiriyorsanız dikkat zilleri çalıyor demektir.
Hanginiz evinize ya da iş yerinize kendi çöplerimi dökmeme izin verirsiniz? Hiçbiriniz değil mi? Oysa ki; her an çok değerli olduğunu düşündüğümüz beynimize çöp dökülmesine izin veriyoruz. Öyle ya da böyle, ailemiz, arkadaşlarımız, medya vb. tüm çöplerini güzelim beynimize yollamakta. Adeta beynimiz çöp yığını haline gelmekte. Buna dur demenin zamanı şimdi “an” dır.
- Başarılı insanlar sürekli olarak iyi bir görüş açısıyla bakar, fırsatları görür ve karar verirler. Başarısız olanlar ise; her şeyi ölçülerin dışına taşıyan insanlara benzer.
Onların birinci ilkesi; hiçbir şey göründüğü kadar kolay değildir.
- Olumsuz düşünce yavaş ancak sürekli biçimde kişilerin hareket ve dayanıklılık gücünü yok eder. Şimdiki zamanın “an” ‘ın gücünü kullanabilen kişiler ancak gelecekten umutlu olanlardır.
- Kişilerin davranışları, kendilerini nasıl gördüğüne bağlıdır. Olumsuz kişiler, hem yaşadıkları dünyada hem de kendi iç dünyalarında sürekli negatif biçimde düşünürler. Beklentileri gibi, elde ettikleri de pek azdır. İçinde yaşadığımız dünyada gerçekten “NE” istiyorsanız onu alırsınız. Almanız için gerekli olan tek koşul iç dünyanızda istediğinizle bütünleşme gücünüzde gizlidir.
- Korktuğunuz her şeyi yaşarsınız. Tıpkı bugüne kadar yaşadığımız gibi. Odaklandığımız ve olmasını istediğimiz her şey gerçekliğiniz haline gelir. Sonra da isyan etmeye başlarsınız. Aslına bakacak olursanız; istemediklerinizi davet eden, onları çağıran sizden başkası değildir. Öyleyse neyi yaşamak istiyorsanız onu düşünün. Her zaman olduğu gibi bu hayat sizin ve seçim de size aittir.
- Olumsuz kişiler için bardağın yarısı her zaman boştur. Hiçbir zaman bardağın yarısının dolu olduğunu görmezler. Kendilerini hep kötüye hazırlarlar ve hep en kötüleri onları bulur. Hayatınızı dolu dolu yaşayacak, potansiyelimizi yakalayacak ve yaşam yolculuğundan zevk alacaksak olumlu düşünmememiz şarttır. Yaşamın bize sunduğu koşullara rağmen hayata olumlu bakmak, olumlu davranışları sergilemek bir sanattır.
“İnsan beyninde sessizlik en dayanılmaz cevaptır.”
Mustafa Kılınç