Bilmenizi isterim ki; sizlerin kendi hakkında düşündüğüz, başkalarının sizin hakkınızda düşündüklerinden daha fazla etkidir. Vietnam savaşının en şiddetli günlerinde bir gazeteci askerlerle röportaj yapmak için ormanın derinliklerine girdi. Savaş koşullarının çetinliği karşısında dehşete kapılan gazeteci Amerikalı genç yüzbaşıya sordu. “Bu kargaşalık içinde komutayı nasıl sağlıyorsunuz? Bu soru karşısında şaşıran yüzbaşı; Yapılan araştırmalara göre, tek bir insan beynindeki potansiyel sinir bağı sayısı, evrende bulunan toplam ortam sayısından daha fazladır. Stanford Beyin Enstitüsünün çalışmalarına göre, ortalama bir insan zihinsel kapasitesinin sadece %2’sini kullanmaktadır. Albert Einstein’in bile bütün ömrü boyunca beyin kapasitesinin %12’den fazlasını hiç kullanmadığı görülmüştür. Her beynin kendine özgü bir potansiyeli vardır. Her beynin nörolojik algısı, filtreleme sistemi farklıdır. Bu durum NLP’nin başlı başına konuları arasında yer almaktadır. ‘N’ kısmıyla ilgili temelidir. Bu güne kadar yapmadığımız bir şeyi yapmanızı istiyorum. (Tabi ki yapmış olanlar hariç, onları kutlarım) gerçekten kendiniz fark etmeye başlayın. Hem de hemen şimdi. Ne kadar iyi olabilirsiniz? Ne kadar büyük olabilirsiniz. Hayattan geriye miras olarak bırakmak istediğiniz şey nedir? Bu yaşamdan gerçekten ne istiyorsunuz? İstediklerinizi ne kadar gerçekleştirebilir ya da ne kadar başarabilirsiniz? Potansiyeliniz nedir? Zaman, kendimizle yüzleşmenin zamanıdır. Sizden ricam bu çalışmanın etkili olmasını istiyorsanız (tabi ki kendiniz için) cevaplarınızı yazılı olarak verin. Duygularınıza ve kaleminize sınır tanımayın, bırakın aksınlar… Yaşamınızın sorunu “acaba bir şeyleri başarabilir miyim? Sorusu değildir. NLP’nin varsayımlarından birisini sizlere hatırlatmak isterim ki; “Dünyada bir kişi bir şeyi yapabiliyorsa ben de yaparım” evet birinin yapabildiği şey gerçek anlamda yapmak isterseniz elbette yaparsanız. “Siz sınırlayan sizsiniz.” Ben seminerlerimde de öyle kişilerle karşılaşıyorum ki hayatlarının son demlerinde bile bir şeyleri yapmayı reddediyorlar. Her şeyin başkalarınca yapılmasını ya da kendiliğinden olmasını beklemeye alışmışlar. Korkularıyla yaşamak alışkanlıkları olmuş. Size şiddetle tavsiyem onlardan biri olmayı reddedin. Hayatta elbette engeller olabilir. Onlara bakıp gözünüzde büyütmek, kendiniz küçümsemektir. Kendinizi keşfedin, kendinizi tanıyın. Yapabileceklerinizi, gücünüzü, potansiyelinizi fark edin.. Yapmanız gereken şey; potansiyelinizi fark edip çerçevenizi değiştirmek, yapın bunu hem de hemen şimdi yapın.. Şu anda itibaren “yapabilir miyim?” değil “Yapmak istiyorum” “ben yaparım” çerçevesini kullanın. Elanor Rossvelt diyor ki; “Bugün yüzleşmediğiniz şeyler daha sonra tekrar kaşınıza çıkar, genellikle başlangıçtaki şartlardan iki kat daha zor bir şekilde” Her şey bağlamına göre değişir. Olaylara ve şartlara verdiğiniz anlam, olumlu düşünce ve kendiniz fark ederek kendi değerinizi bilerek yaklaşırsanız, gücünüzün ortaya çıktığını göreceksiniz. Potansiyelinizi doğru kullanabilmek için inanç sistemleriniz doğru kullanmalısınız. Örneğin eğer; “hayatta hiç şansım yok diyen bir iseniz şansı keşfetmeniz mümkün değildir. Şansı keşfetmek onun size gelmesini sağlamak istiyorsanız “ben çok şanslıyım” inancıyla bütünleşmelisiniz. İşte o zaman önceden olmayan mucizelerin hayatınızda olmaya başladığını göreceksiniz. Hım diyorsanız deneyin ve görün bu kadarı basit. Evet, şimdi de inançlarınızı yazmanızı istiyorum. Kendinizi dinlendirin inançlarınızı yazın. İnanç listenize baktığınızda potansiyelinizi sınırlayan inançlar varsa bir NLP uzmanında yardım alarak bunları olumlu ve sizi destekleyici inançlarla değiştirin…
Potansiyelimi engelleyen inanç
Potansiyelimi güçlendiren inançlar
Değiştirmem Gereken inançlar