Mustafa Kılınç ile Bilinçaltı Değişim Programları
Haftanın Sözü
İnsan düşündüğü kadar güçlü inandığı kadar değerlidir.
NLP DAP
NLP DAP MUSTAFA KILINÇ İLE SERTİFİKALI NLP PROGRAMLARI
Mustafa Kılınç'ın Eserleri
Mustafa Kılınç Eserleri

Psikoloğumu İstiyorum

Yarın eğer bir terapistle ya da psikolojik danışmanla randevunuz varsa gittiğinizde kapısının mühürlendiğini ve faaliyetine son verildiğini görebilirsiniz. Sorunlarına çözüm arayan birçok kişi şu sıralar hiç de hoş olmayan böyle bir sürprizle karşılaşmaya başladı. Evet, Sağlık Bakanlığı yayınladığı bir genelgeyle, psikiyatristler dışında bu hizmeti veren meslek erbabının (psikologlar, psikolojik danışmanlar, aile ve çift terapistleri) faaliyetine son veriyor. Durup dururken nereden çıktı bu demeyin çünkü durup dururken olmadı. Yaklaşık 30 yıldır bu bir mesele olarak tartışılır ama bir türlü çözümlenmez. 

Sorun ne?

  1. Türkiye’de psikologların faaliyetlerini düzenleyen bir yasa veya yönetmelik yoktur.
  2. Türkiye’de ruh sağlığı hizmetlerini düzenleyen bir yasa da yoktur. 1219 sayılı ve 1928 tarihli “Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarz-ı İcrasına Dair Kanun”, ‘doktor’ ve ‘hasta’ ilişkilerini yani tıbbi müdahale gerektiren ‘hastalarla’ tıp fakültesi mezunu ‘hekimler’ arasındaki ilişkileri ve hekimlerin devletle ilişkilerini düzenlemiştir. 
  3. Yukarıda andığımız Sağlık Yasası ve Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı yönetmelikler, psikologların ve diğer psikolojik danışmanlık ve psikoterapi hizmeti veren meslek dallarının hangi koşullarda serbest faaliyette bulunabileceğini düzenlememektedir. Çözüm olarak, psikologların iş yerlerini psikiyatristlere devretmeleri ve kendi yerlerinde sigortalı olarak çalışmaları önerilmektedir. 
  4. Sağlık Bakanlığı psikolojik danışmanlık ve psikoterapi hizmetini tıbbi müdahale olarak yorumlamakta ve buna dayanarak psikologların serbest çalışmasını engellemektedir. Dünyanın ruh sağlığı hizmetlerini oturtmuş hiçbir ülkesinde psikoterapi ve psikolojik danışmanlık hizmeti tıbbi müdahale olarak görülmez. 
  5. Psikoterapistin müdahale aracı konuşmaktır ve konuşmak yani dilini kullanmak tıbbi müdahale değildir. Bilmeyenler için söyleyelim. Tıbbi müdahale ameliyat yapmak, ilaç kullanmak, elektroşok uygulamak, iğne yapmaktır. 

Ruhsatsız çalışmak

Kapatma kararının bir başka gerekçesi de psikologların “ruhsatsız faaliyette bulunmasıdır”. Eğer sucuk imalathanesi açacaksanız ruhsat almanız gerekir. Bunu nereden ve nasıl alacağınız da bellidir. Psikologların faaliyetlerini düzenleyen bir mevzuat, yasa veya yönetmelik olmadığından, ruhsatı da yoktur. Alınması mümkün olmayan ruhsatın olmayışına dayanarak bir işyeri nasıl kapatılır? 

Teşhis ve tedavi 

Sağlık Bakanlığı’nın ve psikiyatristlerin görüşüne göre teşhis ve tedavi hekimin işidir. Evet, tıbbi teşhis ve tıbbi tedavi hekimin işidir. Ama psikolog tıbbi teşhiste bulunmaz, hele ki tıbbi tedaviyi aklından bile geçirmez. Bu ayırım yapılmadığı için de psikologlar kendilerine “doktor” süsü veren kişiler olarak görülür ve faaliyetleri engellenir. 

Bir diğer gerekçe de, psikolog yanlış teşhis koyacak ve hastasına zarar verecektir. Örneğin başı ağrıyan bir hastaya stresle başa çıkmayı öğreteyim derken, hastası beyin tümöründen ölecektir. Burada tam anlaşılamayan nokta, psikoloğun nasıl olup da danışanının bir hekime başvurmasını engelleyeceğidir. Bu mesele Amerika’da, Avrupa’da nasıl halloluyorsa öyle halledilir.  

Yurt dışında durum 

Ruh sağlığı hizmetlerini yerleştirmiş ülkelerde, örneğin Amerika’da, Avrupa’da bu konu en az 50 yıldır gündem dışıdır. Herkes ne yapacağını, ne yapmayacağını bilir ve hiç tartışma çıkmaz. Hatta çeşitli projeler için gittiğim, bildiğim ülkelerde de, örneğin; Japonya, Kamboçya, Tayland, Hindistan, Lübnan, Kenya, Güney Afrika’da bile bu iş yerine oturmuş, herkes işine bakmaktadır.

Girişimler

Türk Psikologlar Derneği’nin hazırladığı “Psikologlar Meslek Yasası” ilk kez 1989 tarihinde Sayın Köksal Toptan tarafından Bakanlar Kurulu’na getirilmiş, imzalanmış ve TBMM’ye sunulmuştur. O tarihten beri yasamızı çıkarmaya çalışırız. Sonraki yıllarda yasamızı Avrupa Birliği standartlarına uyumlu hale getirip, Avrupa Birliği Psikologlar Derneği Başkanı’nı Türkiye’ye davet edip, Sağlık Bakanlığı yetkililerine bir seminer vermesini sağlamıştık. Bunu da yapalı herhalde yaklaşık 6-7 yıl olmuştur. 

Sağlık Bakanlığı çeşitli meslekleri kapsayan bir çerçeve yasa hazırlamaktadır. Psikologları da kapsayan düzenleme bu yasada yer almaktadır. Bu yasa psikologları “Yardımcı Meslek” olarak tanımlamakta ve yasadan serbest çalışma olanağı tanımayacağı anlaşılmaktadır. 

Paradokslar

  1. Psikologların ancak bir psikiyatristin “yanında” çalışabileceği önerilmektedir. Ama bir psikiyatristin, psikoloğun “yanında çalışmasına” da izin verilmemektedir.
  2. Sağlık Bakanlığı bir klinik psikoloğun tanı koyamayacağını ve tedavi uygulayamayacağını öne sürmektedir. Buna karşılık Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği’nde  okullarda ve değişik birimlerde çalışan psikologların rol tanımında aynen şöyle denmektedir: “Atipik özellikleri, uyum güçlükleri, sorunları veya özürleri bakımından incelenmesi ve tanınması gereken danışanlar için tanılama çalışması yapar… Danışanlara kendi alanı ile ilgili olan psikolojik yardımları verir, gerekli terapi çalışmalarını yürütür”.

Yani teşhis koyar ve tedavi yapar diyor. Ama kendi alanı ile ilgili olarak. Doğrusu da budur.

 

Kaynak: Sabah / İşte İnsan – Emre Konuk

NLP Haberleri
Mustafa Kılınç Biyografisi
REİKİ VE DEĞİŞİM PROGRAMLARI
NLP DAP
Dailymotion
Nlpdap
40 Arena
Youtube