Geçen hafta Virginia Satir’in ‘Satir Kategorileri ‘ adlı çalışmanın ilk bölümüyle başlamıştık. Burada işlevsiz ailelerde sağlıklı bir iletişim olmadığından dolayı, kişiler çocukluklarında asıl kişiliklerden başka rol modellerine girdikleri tespit edilmiş. Sizinle geçen hafta paylaştığın iki tiplemeyi hatırlamak için tekrar okursanız, iyi olur. Böylece bu kategorilerin tümüne bir kuş bakışına sahip olacaksınız. Satir kategorilerin üçüncü tipine ‘ Bilgisayar ‘ adı konulmuş :
Bilgisayar tiplemesi çok düzgün, duygularını hiç göstermeyen, çok mantıklı biridir. Sakin, soğukkanlı ve kendine son derece hakimdir. Onu bir gerçek bir bilgisayar veya bir sözlüğe benzetebiliriz. Bedeni kuru, çoğu zaman serin ve duruma hep dışarıdan bakar vaziyette. Ses tonu kuru ve monoton, kullandığı kelimeler büyük bir ihtimalle soyuttur.
Bilgisayar tipleri, taşıdıkları anlamlardan emin olmazsalar bile, bulabilecekleri en uzun kelimeleri kullanırlar. Böylece söyledikleri şeyler insanlara çok entelektüel gelecek. Ancak onlar biraz konuştuktan sonra, genelde kimse dinlemiyor. Onların beden duruşlarını hayal etmek için , kalçalardan başlayarak, belkemiğinden enselerine uzanan uzun bir çelik değnekten ibaret olduğunu ve boyunları 25 santimlik demir yaka sardığını düşünün.. Ağızlarını dahil, mümkün olduğu kadar hareketsiz tutmaya çalışırlar. Konuşurken Elleri bile hareketsiz . Bir Bilgisayar tipleri konuşurken, sesleri ölü gibi çıkar, çünkü duruşlarından dolayı kafataslarından aşağı pek bir duygu hissetmezler.
Zihinleri hareket etmemeye odaklı , aynı zamanda doğru kelimeleri bulmakla meşgul. Her şeyden önce, hiç hata yapmamak gerektiğine inanıyorlar genelde. Üzücü olan, bilgisayar tipinin davranış kalıbının birçok kişi tarafından da cazip görüldüğüdür. Bu yazarların bir tespitidir ve bu gözlem ABD toplumu için geçerli. Benim şahsi fikrime göre, bizim ülkemizde Suçlayan ve Yatıştırıcı tiplerin oldukça yaygın olduğu yöndedir.
‘Doğru kelimeleri söyle, duygu gösterme, tepki gösterme.‘ Bilgisayar tipinin kısacası duyguların bir özeti gibidir.
‘DEĞER DUYGUSU SADECE KİŞİSEL FARKLARIN KABUL EDİLDİĞİ, SEVGİNİN AÇIKÇA GÖSTERİLDİĞİ, HATALARIN ÖĞRENMEK İÇİN KULLANILDIĞI, İLETİŞİMİN AÇIK OLDUĞU, KURALLARIN ESNEK OLDUĞU, SORUMLULUĞUN MODELLENDİĞİ VE DÜRÜSTLÜĞÜN YAŞANDIĞI, KISACASI İŞLEVSEL BİR AİLEDE VAR OLAN ATMOSFERDE YEŞEREBİLİR.‘
Virginia Satir