Birçoğumuz nasıl veya ne şekilde düşündüğümüzün ne kadar önemli olduğunun farkında değil. Çoğunlukla görsel yolla düşünürüz. Yani, düşüncelerimiz zihnimizde imajlar veya resimler şeklinde belirir.
Çocukluk yıllarımız da dahil, geçmişe dair anılarımızı nasıl hatırladığımızı ele alalım. Geçmiş, genellikle kısa bir film şeridi gibi, resimler halinde gözümüzde canlanır. Bazen bu görüntülere küçük bir ses, hatta bir koku da eşlik eder. Geçmişi kelimelerle anımsamayız, anılarımızın tümü görüntülerden oluşur.
Radyoda bir skeç dinlediğinizde ne yaparsınız? Arabanız ne renk? Tam şu anda mutfağınızı hayal edebiliyor musunuz? Tezgâhın üzerinde elektrikli su ısıtıcısı var mı? Peki ya buzdolabının sizi zamanda yolculuğa çıkarmasına ne demeli? Tek bir şarkı zihninizde hangi anılar zincirini canlandırdı? Peki ya kumsal, masmavi gökyüzü ve altın sarısı kumlara ne diyeceksiniz? Bunları zihninizde canlandırabiliyor musunuz?
Resimler, imajlar yaratmak, bir şeyi gözümüzde canlandırmak için hayal gücümüzü kullanırız. Zihin bu konuda uzmanlaşmıştır ve bu bütünüyle doğal bir özelliğimizdir. Biri bize kötü veya güzel bir olaydan bahsettiğinde hayal gücümüzün yardımıyla, o olaya anlam katan bir dizi görüntüyü gözümüzde canlandırırız. Hayal gücümüz çok kuvvetlidir. Görüntülerle desteklenen hayal ürünlerinden ibaret olan çarpık düşüncelerimizin, olayları nasıl yanlış yorumlamamıza sebep olduğunu ve hedeflerimize ulaşmamızı nasıl engellediğini hatırlayın.