Sağlığımızla ilgili sayısız absürt bilgi mevcut. Sakız bağırsaklarımıza yapışıp yedi yıl boyunca kalır mı? Beynimizin sadece yüzde 10’unu mu kullanabiliyoruz? Burun kanamasını durdurmak için başınızı geriye atmanız mı gerekiyor? Hadi hangi efsanelere kandığınızı siz bulun...
• Gece geç saatte yemek yemek garanti kilo aldırır.
Eğer gün içinde yediğiniz öğünlerle benzer kalorilerde ve türde yemek yiyorsanız çok kilo almazsınız. Ancak abur cuburlara gömülüyorsanız tabii ki kilo alırsınız.
• Burun kanamasını durdurmak için başınızı geri atmalısınız.
Tam tersi! Burun kanarken başı öne eğmelisiniz ve kanın fışkırmasını engellemek için burun kemerinden hafifçe bastırmalısınız. Bu sırada da ağzınızdan nefes almalısınız.
• Bazı yiyecekler cinsel arzuyu tetikleyebilir.
Besinler, size yoğun cinsel arzu hissettirecek kadar fiziksel reaksiyona sebep olmazlar. Sadece psikolojik hatırlatıcı işlevi görebilirler.
• Jilet kullanmak tüylerin daha kalın çıkmasına sebep olur.
Jilet kullandığınız zaman tüyü açılı kesersiniz. Bu yüzden daha kalın görünür fakat kalınlaşmaz.
• Ilık süt daha kolay uyumanızı sağlar.
Süt, serotonin üreten triptofanamino asidini içerir. Bu da daha iyi bir uyku beklentisini oluşturur. Ancak bu konuyla alakalı yeterli kanıt yoktur.
• Toksinlerinizi terle atabilirsiniz.
Ter; su, sodyum, klorür ve potasyumdan oluşur. Terle vücuttan yalnızca eser miktarda toksin atabiliriz.
• Islak saçla dışarı çıkarsanız hasta olursunuz.
Hasta olmanızın tek sebebi ıslak saç değildir. Eğer grip oluyorsanız muhakkak virüs almışsınızdır.
• Sadece beş duyumuz vardır.
Beş duyumuzun ötesinde birçok duyumuz vardır. Bunlardan biri de ‘equilibrioception’ yani dengedir.
• İyi saç ürünü saç kırığını onarır.
Hiçbir şampuan veya saç kremi saç kırıklarını onarmaz ancak diğer özel ürünler yardımcı olabilir.
• Yarayı gece açıkta bırakmak en doğrusudur.
Açık yarayı gece hava alsın diye açık tutmak onu kuru ortamla temasta bırakarak hücre ölümüne sebep olabilir.
• Hapşırdığınızda kalbiniz tekler.
Kalp atış hızınız gülerken ve öksürürken de yavaşlayabilir.
• Ateşiniz yoksa hastalık bulaşıcı değildir.
Ateşlenmek, hasta olduğunuzun ve bunun bulaşıcı olduğunun güvenilir kanıtlarından biri olsa da ateş olmadan da hastalığınızı bulaşıcı hale getiren birçok şey vardır.
• Kapısı kapalı bir odada klima açık uyumak ölümcüldür.
Bu tabii ki doğru değil...
• Yutulan sakız mideye yapışır...
Hayır yapışmaz. Vücudunuzdan diğer her şeyde olduğu gibi bir-iki günde atılır.
• Patlamış mısır, kuruyemiş ve çekirdekler midenize yapışır.
Sakız gibi bunlar da yapışmıyor. Hepsi zamanı gelince çıkıyor.
• Mukus renginin yeşil olması sinüs enfeksiyonu göstergesidir.
Bu viral ve bakteriyel sinüs enfeksiyonunu ayırt etmek için yeterli bir veri değildir.
• Uyanmak için soğuk bir duş almalısınız.
Duş almak enerji verebilir ancak bu kan akışındaki artış, varsa alkol içeriğini düşürmekten başka bir işe yaramaz.
• Erkekler cinsel ilişki düşünmeden yapamazlar.
Hepimiz erkeklerin her yedi saniyede bir cinsel ilişki düşündüğü lafını duyduk fakat bunu destekleyecek herhangi bir araştırma bulunmuyor. Ancak kadınlardan daha fazla düşündüğünü öne süren araştırmalar mevcut.
• Beyin gücümüzün yalnızca yüzde 10’unu kullanırız.
Beyin gücümüzün neredeyse hepsini kullanırız.
• Loş ışıkta yazmak veya okumak gözlerinizi bozabilir.
Loş ışıkta çalışmak göz yorgunluğuna sebep olabilir ancak gözlerinize hasar vermez. Belki baş ağrısına yol açabilir.
• Beyninizin ya sağ ya da sol tarafını kullanırsınız.
Belirli ilgi alanı ve aktivitelerin beynin spesifik taraflarını harekete geçirdiği doğru... Ancak böyle bir eylemin beynin diğer taraflarından tamamen bağımsız gerçekleştiği doğru değil. İki taraf için de bu geçerli...
• Parmaklarınızı çıtlatırsanız kireçlenme olur.
Eklemlerin o sesi nasıl çıkardığı henüz bilinmiyor ama açıklamalardan biri şu: Eklemlerinizi kıtırdatırsanız ekleme negatif basınç yüklersiniz; bu da boşlukları gazla doldurur.