Karantina döneminde siz de tüm gün evde olup üstüne tüm gün yatmamanıza ve bir şeylerle uğraşmanıza rağmen bir türlü gününden, kendinden tatmin olmayanlardan mıydınız?
Öncelikle şunu net gördüm ki birçoğumuz zihinde yaşıyormuşuz. Tüm gün evde olup 24 saatinin olup o 24 saati hala kendine yettiremiyorsan orada bir duracaksın. Mevzu zaman değilmiş zaten onu anladım. Mevzu bakış açınmış, durumu nereden ele aldığınmış, hangi bilinçten yaşadığınmış.
Asla doymayan ve sürekli aç olan zihni doyurmak da imkansızmış. Ben zamanın uçtuğunu sanırken uçan aslında zihnimdi. Ben bu hayatı sadece zihinden yaşamaya çalıştıkça da ben de uçuyordum sanki. Hem çok şey yapıp hem hiçbir şey yapmama hissim tam olarak buralardan geliyordu. İhtiyacım tam olarak ana ve bunun da en görünen yolu olan bedenime demirlenmekti.
Gün içinde kendi kendime pratikler yaptım, halen yapıyorum. Zihnimde olduğumu fark ettiğim her an nefeslerimle bedenime, içinde bulunduğum bedenle beraber ana da geldim. Attığım adımı, elimi koyuşumu, o anki aldığım kokuları, yazarken ki hareketlerimi; o an ne yapıyorsam gözlemliyorum. Ayaklarımı sıkı sıkı yere vuruyorum bedenimi hissetmek için.
Ben merkezimde kalıp gözlemledikçe zaman yavaşladı. Yavaşladıkça çoğaldı. Ben yaptığım şeyleri görmeye başladım. Ne de fazla şey yapıyormuşum meğer.
Sonsuz sevgiyle…