Zaman zaman bir sohbette veya bir yerde kulak misafiriyken, bazı insanlarımızın kendilerini aslında çok erken bir yaşta 'yaşlı’ olarak kabul ettiklerini ve ‘belli bir yaşın üzerindeyken’ farklı şeyleri yapmak için artık ‘çok geç’ olduğunu ile ilgili çeşitli inançlar benimsedikleri hep dikkatimi çekmişti:

Diyelim yeni bir dil öğrenmek gibi bir beceri söz konusu. O beceri kazanıldığı zaman, belki bir meslek değişikliği, belki bir yükselme, bununla birlikte bir maaş artışı kazanılabilir. ‘Zamanında öğrenemedim’, bir çok insan için ‘artık geç kaldım’ veya ‘tren bir daha bu durağa uğramamak üzere gitmiş’ gibi düşünceler, harekete geçmelerini engelliyor.

Bu tutum bir çok alanları kapsıyor: Ö. Araba Ehliyeti almak, bilgisayar kullanmayı öğrenmek, ...... , genel anlamda öğrenmeye devam etmek söz konusu olunca, insanların kollarını sıvamak yerine şu cümleleri duyabiliriz:

‘Benden geçti artık’, ‘yaşlandım’, ‘beynim almıyor’, ‘bu yaşta.... falanca olur mu, hiç?’ .... ve buna benzer türlü türlü cümleler.

Peki, öğrenmek sadece öğrencilerin hakkı mı?

Bir taraftan yaşadıkları durumdan memnun değiller, diğer yönden de benimsedikleri inançlar, yeni bir şeye sarıldıklarında, çevreden belki alabilecekleri alaycı tebessümlerin korkusuyla ve özellikle yaşla ilgili benimsedikleri bakış açıları o insanları yerine bağlayıp, yeni belki daha mutlu olabilecek şeyleri yapmak için harekete geçmeyi engellemektedir.

Bizim toplumumuzda sanki yaygın kabul gören bu zararlı inanç kalıbını kırmanın zamanı geldi artık!

‘HAYAT RAHATLIK ALANINIZIN DIŞINDA BAŞLAR’

Ben dönem dönem dış ülkelerin insanlarıyla zaman geçiren bir insanım. İster Amerikalı, İsveçli, Alman, Norveçli, Danimarkalı olsun; o ülkenin insanları 70 / 80 gibi yüksek denilebilecek yaşlarda bile çok faal olduklarını görüyorum. Tatillere çıkıyorlar, kitap okuyorlar, bir spor dalını uyguluyorlar, kültüre merakları var ve hayata aktif katılmaktalar. Ellerinden kitaplar düşmüyor. Gözleri artık iyi görmemeye başladığı zaman, sesli kitap dinlemeye başlıyorlar. Meraklı, her şeyi öğrenme peşindeler.

Sorarsanız, hayat kırkından sonra daha yeni başlıyor, diyenlerden.

İşte burada ABD'de bulunan Texas Üniversitesinden muhteşem bir örnek:

Helen Small 1923'te doğmuş bir kadın. Gençlik yıllarında daha öğrenciyken, hayatının aşkıyla tanışmış ve okulu bırakarak, anne olmuş ve yıllar boyunca kendi evinin idarecisi olarak görev almış. Aradan epey zaman geçmesine rağmen içindeki okuma isteği hep canlı kalmış. 2004 senesinde Texas Üniversitesine yazılmış, onun neredeyse torununun çocuğu denilebilecek yaşta olan öğrencilerle aynı sınıfı paylaşmış. Bu sene Psikoloji dalını Master seviyesiyle bitirmiş.

Bu tabi bir rekor, ancak belki Helen Hn. dan bir kaç yaş ‘küçük’ olanların sayısı da oldukça yüksek. Emeklilik yaşını çoktan geçmiş olanlar üniversitelere misafir olarak derslere katılıp, bakış açılarını genişlettirmeye çalışıyorlar, sadece öğrenmek adına ders dinliyorlar.

Her zaman, her yaşta neler yapılmaz ki?

Yeni bir dil öğrenilebilir, değişik sanat dallarında faaliyet gösterebilirsiniz, yeni bir işe sarılmak, yararlı bir proje hazırlamak, bir spor dalı... buraya sığmayacak kadar çok şeyleri yapabilirsiniz, bununla birlikte hayatınızı da muazzam zenginleştirebilirsiniz.

YETER Kİ İSTEYİN!

* Ne yapmak istediğiniz kalbinizde gizli kalmış özlemde saklı.
* Çoktan beri üstü kapalı kalmış arzuların üstündeki örtüyü kaldırmakla açığa çıkar.

Kaç yaşında olursanız olun, kendinize biraz yalnız olabilecek bir zaman yaratın, işleri bir kenara bırakın. İster sizi rahatlatacak bir müzik eşliğinde, ister sessizce, güzel bir koltuğa uzanın ve ayaklarınızı uzatın. Belki de bir mum yakmak isteyebilirsiniz. Gözlerinizi kapatın ve biraz içinizi dinleyin. Şimdi masallarda olduğu gibi bir sihirbaz yanınıza gelip, size yapmak istediğiniz şeyi yapmak için bir, iki, üç fırsat verseydi, siz acaba ne yapmak isterdiniz? Onları not edin.

Ciddiye alın ve peşine gidin.

‘Nasıl olacak ki?’ yerine ‘NEDEN OLMASIN’ bakış açısını benimseyin. Hiç bir zaman geç değil. Sınırları koyan sizsiniz.

HAREKETE GEÇİN! HEMEN ŞİMDİ !!!!

Siz buna kesinlikle layıksınız, daha doya doya yaşamaya, daha mutlu olmaya hakkınız var !!

‘Hayatınızda en büyük sınırlama;
Yapmak isteyip de yapamadıklarınızda değil, yapmayı hiç göze almadığınız şeylerdedir?’
Richard Bandler

Her şeyinizi bir parça daha güzelleştireceğiniz bir hafta geçirmeniz dileğimle !

Sevgiyle kalın...!