Kendimize sorup durduğumuz soruların başında gelmez mi? Ben güzel miyim? Güzellik insanların hayatlarını en çok etkileyen şeylerden biri. Bunun için ameliyat olup, para harcarlar. Sadece güzellik için değil en iyi olmak için uğraşırız. Herkesten daha iyi olmak için. Masaldaki kraliçe gibiyizdir çoğu zaman ama belli etmeyiz. Ben iyi olmalıyım. Benim evim ve ailem iyi olmalı.
Ben ben ben... Ne kadar çok ben dersen o kadar çok bencil olduğunu görürsün. Hayatın bolca ben demekle geçiyorsa Ego (Ben ve Benlik) duygusu yanlış yüklenmiştir. Hayatta her şey gelip geçicidir, ama bunu genellikle son nefesimizi verirken anlarız. Güzellik, zenginlik ve diğer objeler geçicidir.
Şimdi sizlere bununla ilgili benim de çok sevdiğim bir hikaye anlatacağım;
Kral, çok mutsuzmuş. Vezirlerine mutluluğu bulmalarını istemiş. Vezirleri tüm askerleri bu işle görevlendirmiş. Sonunda bir asker "Efendim filanca köyde bir oduncu var, görseniz gülüyor, söylüyor ailesi ile çok mutlu" demiş. Kral "tez getirile" diye buyruk vermiş. Oduncu apar topar kralın karşısına çıkarılmış. "Söyle oduncu" demiş kral, "nasıl bu kadar mutlu olabiliyorsun". Oduncu bütün gün ne yaptığını anlatmış. Odunları nasıl sattığını ve akşam ailesine gittiğini. Kral bütün gün oduncuyu yanında tuttuğu için oduncu o gün para kazanamamış. Kral oduncuyu salıverirken bir kılıç hediye etmiş.
Oduncu kara kara ne yapacağını düşünüyormuş.Sonunda kılıcı bakkala rehin bırakmış ve demiş ki "Ben yarın odun keser parasını öderim. Sen sakın kimseye verme bunu" bu sayede yiyecek almış. Kabzasını kendinde saklamış. Kralın adamları oduncuyu izlemekteymiş. Durumu krala haber vermişler. Kral "Sabah hemen benim yanıma getirilsin demiş". Oduncu akşamdan ne olur ne olmaz diye bir tahta kılıç yapıp kabzanın içine koymuş. Sabah apar topar kralın yanına çıkarılmış. Kral emir vermiş filanca ile oduncu düello edecekler. Asker kılıcını çekmiş. Oduncu da tahta kılıcını, Bir hamlede asker tahta kılıcı bölmüş. Tam oduncuya vuracakken Kral durmalarını emretmiş.
Kılıcın nerede demiş oduncuya. Oduncu durumu anlatmış. Kral cesaretinden dolayı bir kese altın verilmesini emretmiş. Oduncu "hayır efendim demiş kabul edemem. benim mutlu olmamı sağlayan şey çalışmaktır. Eğer bana bir kese altın verirseniz, belki de hiç bir zaman mutlu olamam". "Beni salıverin işime ve aileme geri döneyim en büyük mükafat bana budur". Kral ormancıyı salıvermiş. Ormancı çalışıp Kralın hediye ettiği kılıcı bakkaldan geri almış ve o günün hatırası olarak hep saklamış...
Tahtın olabilir ve sarayların ama hayatın gerçek anlamını keşfetmediysen ne yazık ki mutsuz yaşarsın. Eskiden oduncuya kızardım o kese altını neden almadı diye. Şimdi kendime kızıyorum mutlu olmayı kendime neden bu kadar zorlaştırıyorum diye. Eğer mutlu olmak istiyorsanız. Oduncu gibi yaptığınız işi sevin. Yaşadığınız hayatın keyfini çıkarın. Hep ben demeyin BİZ deyin, Sen deyin, Siz deyin. Farkındalığa ve olumlu düşünmeye önem verin.
Ayna ayna söyle bana var mı bu dünyada yardım edebileceğim biri deyin.
Unutmayın, değişim sizde başlar. Değişim sizle başlar...