Merhabalar sevgili idealhaber.com ailesinin çok değerli okuyucuları ve aile bireyleri. Değişim her an her saniye siz isteseniz de istemeseniz de gerçekleşiyor.
Bazen bunun için bilinçli bir şey yapmanıza bile gerek yok öyle değil mi? Nasıl yani diye soruyorsanız;
Doğduğunuz günden şimdi bulunduğunuz yaşınızda ki mevcut duruma bakın.
O zaman ne demek istediğimi anlarsınız. Liderlik sistemleri de değişti. Artık eski liderlik dönemlerimiz bitti. Şimdi yeni “İLKE MERKEZLİ LİDERLİK” dönemi….
YENİ DÖNEM: “İLKE MERKEZLİ LİDERLİK”
“Dünyaya açılan pencerenizi mi merak ediyorsunuz? Öyleyse yaklaşımlarınıza bakın.”
Mustafa Kılınç
İlke merkezli liderlik, Stephen R. Covey tarafından geliştirilen bir yaklaşımdır. Günümüzde Covey’in liderlik konusundaki görüşleri, Amerika’dan dünyanın dört bir yanına yayılmış oldukça güncel bir yaklaşımdır.
İlke merkezli liderlik, daha çok bireysel bir gelişmeyi öne çıkarmaktadır. Bunu yaparken kişilikten çok karakter üzerinde durulur. Bunun nedeni, yaratılmak istenen değişikliğin yüzeysel değil, derin olmasıdır. Karakter; dürüstlük, alçakgönüllülük, bağlılık, ölçülü olmak, cesaret, adalet, sabır, çalışkanlık gibi birtakım temel değerler üzerine kuruludur. Covey’e göre bunlar etkili yaşamın temelini oluşturan ilkelerdir ve insanlar bunları öğrenip, kendi temel kişilikleri bütünleştirdiği takdirde, gerçekten başarılı bir yaşam sürmektedirler.
İlke merkezli liderliğin üzerinde durduğu diğer bir nokta ise, insanların sahip olduğu paradigmaların gücüdür. Paradigma, Yunanca bir sözcüktür ve model, algı, kuram gibi anlamlara gelir. Daha genel olarak ise, kişinin dünya görüşü olarak değerlendirilir. İnsanların sahip oldukları paradigmaları bir harita gibi düşünmek mümkündür. Nasıl harita, arazinin kendisi değilse ve yalnızca o bölgenin genel özelliklerini gösteriyorsa, kişilerin kafalarında oluşturdukları dünyaya ilişkin harita (paradigma) da dünyanın aynısı değil, o kişinin algılamasına bağlı olarak oluşturduğu bir resimdir. Ancak bu paradigmalar öylesine güçlüdür ki, kişinin tüm davranış ve düşünüş biçimlerini etkilemektedir. İnsanların paradigmalar birbirlerinden farklı olduğundan, çoğunlukla birbirlerini anlamakta zorluk çekmektedirler.
Covey, etkili liderliğin temelinde ilkelerin olduğunu savunmakta ve bunların tıpkı fiziksel boyuttaki yerçekimi yasaları kadar, gerçek ve değişmez olduğunu ifade etmektedir. İnsanlar sahip oldukları paradigmalar nedeniyle, gerçeği olduğu gibi kavrayamadıklarından ve gerçeği değiştirmeleri de mümkün olmadığından, bu ilkelere göre hareket etmeleri sayesinde ancak etkin olabilmektedirler.
“21.yy kolektif liderliğinde, geleceği şimdiden kurgulama ve farklı senaryoları hayal edebilme yeteneği hayati önemi olan öngörü kalitesidir.”
Mustafa Kılınç
İlkeler geniş kapsamlı, derin ve temel doğrulardır. Bu doğrular benimsenerek alışkanlık haline getirildiğinde, insanlar karşılaştıkları farklı ve güç durumların üstesinden gelmeyi başarabilirler. Ancak ilkelerin kişisel değerlerle karıştırılmaması gerekir; ilkeler değerler değildir. Çünkü herkesin kendine göre değerleri vardır; fakat bunların her zaman doğrular olduğunu söylemek mümkün değildir.
İlke merkezli liderlik yaklaşımının dört düzeyi vardır. Bunlar içten dışa doğru bir gelişmeyi ifade etmektedir. Birinci düzeyde kişisel liderlik yer alır. Kişisel liderlik, güvenebilirlik temeline dayanmaktadır ve bu liderin karakteri, bilgisi ve yeteneği sayesinde gelişmektedir. Bu düzey kişisel zafer olarak tanımlanmaktadır. İkinci düzeyde yer alan, kişiler arası güvendir. Liderin birinci düzeydeki güvenirliğine dayanır ve bu güvenin örgüt içinde yerleşmesi ile oluşur. Kişiler arası güven toplumsal bir zafer olarak değerlendirilmektedir. Üçüncü düzeyde güçlü bir yönetimin oluşması vardır. Örgüt içinde oluşan güvenin yönetime yansıması ile oluşur. Dördüncü düzeyde de örgüt olarak yön birliğinin gerçekleştirilmesi yer almaktadır. Güçlenen yönetim, misyon ve vizyonlar doğrultusunda uygulamalar yaparak, örgütsel bazda yön birliği oluşturmaktadır.
Bu seviyelerde ilerledikçe, liderin etkinliği artmaktadır. İlerleme ise sürekli olgunlaşma modeli olarak adlandırılan, yedi ilkenin hayata geçirilmesi ile gerçekleşmektedir.
“İNSAN DÜŞÜNDÜĞÜ KADAR GÜÇLÜ, İNANDIĞI KADAR DEĞERLİDİR.”
Mustafa Kılınç
Güç, başarı ve sevgilerimle….