Mustafa Kılınç ile Bilinçaltı Değişim Programları
Haftanın Sözü
İnsan düşündüğü kadar güçlü inandığı kadar değerlidir.
NLP DAP
NLP DAP MUSTAFA KILINÇ İLE SERTİFİKALI NLP PROGRAMLARI
Mustafa Kılınç'ın Eserleri
Mustafa Kılınç Eserleri

Yıldızlar

Gece, kasaba üzerinde derin bir sessizlik bırakmıştı. Yıldızlar, gökyüzünde her zamankinden daha parlak ve daha yakın gibi görünüyordu. Kasabanın dışındaki eski taş evlerin pencereleri kararmış, tek tük ışıklar yanıyordu. Burası, zamanı unutturacak kadar sakin bir yerdi ne büyük şehir gürültüsü vardı, ne de insanlar aceleyle bir yere yetişmeye çalışıyordu. Her şey ağır, her şey huzurluydu.

O akşam, Elif de kasabanın dışında bir tepeye gitmek üzere yola çıkmıştı. Yıllardır her kasım ayında, kasaba halkı yıldızların en parlak olduğu geceyi kutlamak için toplanırlardı. Ama Elif, diğerleri gibi kutlama yapmak yerine, bu geceyi yalnız geçirmeye karar vermişti. Onun için yıldızlar, hep başka bir anlam taşımıştı. Kız kardeşi Zehra’nın yıllar önce kaybolduğu geceyi hatırlatıyordu ona. O gece, yıldızlar sanki kasvetli bir örtü gibi gökyüzünü kapatmış, bir daha hiç bu kadar parlak olmamıştı. Ama her Kasım gecesi, gökyüzüne bakarken bir umut, bir arayış hissiyle dolardı içi.

Elif, eski evinin arkasındaki orman yolunu takip etti. Çam ağaçlarının arasından geçerken soğuk, hafif bir rüzgâr tenini okşuyor, kuru yaprakların sesi geceyi daha da derinleştiriyordu. Yavaşça yürüdü, bir yandan da gözleri gökyüzüne takılıydı. Yıldızlar o gece, gerçekten de olağanüstü parlıyordu. Birbirinden uzak, birbiriyle dans eder gibi. Elif, bir an için, Zehra’nın kaybolduğu geceyi unuttuğunu sandı. Ama ne zaman yıldızlara baksa, o anı hep hatırlıyordu. O kadar parlaktılar ki…

Gök, derin bir sessizlik içinde nehir gibi akıyordu. Elif, gökyüzünün her köşesindeki yıldızları tek tek izlerken birden, büyük bir yıldız kaydı. Hızla kayıp gitti, tıpkı bir dilek gibi. Elif, gözlerini kapatıp içinden bir şeyler diledi. Ama ne dilediğini bilmedi, sadece bir boşluk vardı içinde. Bir kayıp, bir arayış.

Bir süre sonra, Elif, o kayıp yıldızın peşinden gitmeye karar verdi. Sanki o, kaybolan kız kardeşine bir işaret gibi görünmüştü. Her adımda yıldızların ışığına biraz daha yaklaşarak yürüdü. Adımlarını hızlandırdı, ama ne kadar yürürse yürüsün, yıldız kayboldu. Gözleri uzaklara daldığında, kasaba halkının o gece kutlama yapmak üzere tepeye tırmandığını fark etti. Ama Elif, o kalabalıkta olmak yerine, kendi iç yolculuğunda yalnız kalmayı tercih etti.

Ve birden, tepede durdu. Gökyüzü o kadar parlaktı ki, sanki bir rüyanın içindeydi. Yıldızlar, birbirini takip ederek kayıyor, bazen bir araya geliyor, sonra tekrar uzaklaşıyorlardı. Sanki Elif’in de kaybolan yılları gibi… Birbirinden uzak, bir araya gelmeyen yıldızlar. İçindeki boşluğu, kaybolan zamanları hissedebiliyordu. Ama bir başka his daha vardı: Bir umut ışığı…

O gece, Elif fark etti ki, yıldızlar ne kadar uzak olursa olsun, hep orada duruyorlar. Aradığınız her şey belki de bir ışık kadar yakın. Belki de kaybolan şeyler, bir gün başka bir şekilde geri gelir. Sadece doğru zamanı beklemek gerek.

Ve Elif, yıldızların altında, Zehra’nın kaybolduğu geceyi bir kez daha hatırladı ama bu sefer gözlerinde yalnızca hüzün değil, bir umut parıldıyordu. Çünkü bazen kaybolan şeyler, başka bir şekle bürünerek geri gelir. Yıldızlar gibi, kayıp anlar, bir gün geri döner.

Sevda Kangal Kılınç

 

Sevda Kangal Kılınç Diğer Yazıları
Mustafa Kılınç Biyografisi
REİKİ VE DEĞİŞİM PROGRAMLARI
NLP DAP
Dailymotion
Nlpdap
40 Arena
Youtube